Examples of using "Pimeää" in a sentence and their turkish translations:
Karanlıktı.
Hava kararıyor.
Burası karanlık.
Sen bir çocukken kasvetten korkardın.
Dışarısı karanlık.
Oda karanlıktı.
Çok karanlık.
Ben karanlıktan korkuyorum.
Çok karanlıktı.
Çok karanlık.
Tamamen karanlık.
Karanlıktı ve bir şey göremedim.
Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...
Karanlık, sessiz bir alan arıyor.
Hâlâ karanlıkken kalktım.
Hava zaten karanlık.
Işıklar aniden söndü ve karanlık oldu.
Hava kararmadan önce çadırlarımızı kurduk.
Burası gerçekten karanlık. Hiçbir şey göremiyorum.
Hava artık kararmıştı, bu yüzden önlem olarak çok yavaş sürdüm.
Hava kararmadan önce geri dön.
Karanlıktan sonra dışarı çıkma.
Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.
Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.