Examples of using "Huoneessa" in a sentence and their turkish translations:
Odada şapkanı çıkar.
Odada kimse yok.
Odanın kliması var mı?
Oda karanlıktı.
Biz aynı odada uyuduk.
Tom odada.
Bu odada kal.
Biz odada sessiz kaldık.
Genellikle bu odada uyurum.
Genellikle bu odada uyuruz.
Odada hiç kimse yoktu.
Odada iki yüz kişi vardı.
Odada ileri geri yürüdü.
Bir sonraki odada bir yaylı dörtlüsü prova yapıyor.
Odada üç adam vardı.
Onun hepsi odada.
Bu odada birisi var.
Oda mobilyadan yoksundu.
Odada bir sürü insan vardı.
Bu odada sigara içebilirsin.
Odada kimse yok.
Tom bu odada uyur.
Bu havayı bu odada da hissedebilirsiniz,
Tom odaya dikkatlice bakındı.
Tom odadaki tek adamdı.
Tom'un yan odada güldüğünü duydum.
Bu odanın üç penceresi vardır.
Tom bir el feneri ile karanlık odada etrafa bakındı.
- Bu odadaki çocuklardan birini tanıyor musunuz?
- Bu odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musun?
O odada gerçekten oturmak istemiyorum.
O odada hiç mobilya yoktu.
- Tom ağabeyi ile bir oda paylaşır.
- Tom ağabeyi ile aynı odayı paylaşıyor.
Odadaki insanlar bir şey söylemedi.
Tom'un yan odada horladığını duyabiliyorum.
Bu odada hiç sandalye yok.
Odada başka kimse var mıydı?
Bu oda o kadar sıcak ki ben terliyorum.
Bu odadaki insanların hepsi aynı cinsiyete sahip.
Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.
Dün gece bu odada kimin televizyon izlediğini düşünüyorsun?
Bu odanın kliması vardır.
Oda çok gürültülüydü, Tom da bu yüzden kulaklarını tıkadı.
Onlar bütün gece benimle birlikte o odadaydılar.
- Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- Mary ve John dışında odada kimse yoktu.
Tom odada Fransızca konuşamayan tek kişi değildi.
Odamda bir hırsız bulmak için uyandım.
Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.
Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.