Examples of using "Pelkään" in a sentence and their turkish translations:
Korkarım ki öyle.
Örümceklerden korkarım.
Ben köpeklerden korkarım.
Kedilerden korkarım.
Senin için korkuyorum.
- Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Yabani hayvanlardan korkarım.
Farelerden korkarım.
Ben mi? Birçok kez.
Ben karanlıktan korkuyorum.
Depremlerden korkarım.
Tom'un köpeğinden korkuyorum.
- Maalesef beni yanlış anladınız.
- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.
- Korkarım ki beni yanlış anladınız.
- Tom hayır diyecek diye korkuyorum.
- Korkarım Tom hayır diyecek.
Yılanlardan ölesiye korkarım.
Evet, ben bundan çok korkuyorum.
Ben gerçekten örümceklerden korkarım.
Korkarım ki öğleden sonra yağmur yağacak.
Korkarım ki o hasta.
Ben korkarım Tom'un canı yanabilir.
Korkarım ki katılmıyorum.
- Palyaçolardan korkuyorum.
- Palyaçodan korkarım.
Korkarım ki o hasta.
Maalesef kötü bir haberim var.
Yüksekten korkarım.
Ne yazık ki o biraz fazla iyimser davranıyor.
Ne yazık ki Tom ortaya çıkacak ve partimi mahvedecek.
Korkarım vaktimiz yok.
Ben bu köpeği okşayamam. Beni ısırmasından korkuyorum.
- Ne yazık ki o beni öldürecek. Onun ne yapabileceğini tahmin etmek mümkün değil.
- Ne yazık ki o beni öldürecek. Onun ne yapabileceği hiç belli olmaz.