Examples of using "Enkä" in a sentence and their turkish translations:
Ne içki içerim ne de sigara.
Bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Ben ne yürürüm ne de koşarım.
Hayır, ben değilim; sensin!
Ne sigara ne de içki içerim.
Düşünmüyorum; öyleyse yokum.
Bir şey almıyorum ya da satmıyorum!
Karanlıktı ve bir şey göremedim.
büyük araçları ve küçük hükümetleri tercih ederim.
buranın bir parçası olduğumu hissetmeyi öğretti.
Zengin değilim ne de olmak istiyorum.
O, Fransızca konuşmaz, ben de.
Tom'u sevmiyorum ve ona güvenmiyorum.
Ne Fransızca ne de Almanca konuşabilirim.
Tom gitmedi ve ben de gitmedim.
Çorbayı yemedim ve yemeyeceğim.
Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
Sana hızlı olacağımı ve yalan söylemediğimi söylemiştim.
Fransızcayı ne okuyabilirim ne de konuşabilirim.
Bugün tuhaf hissediyorum ve nedenini anlamıyorum.
Öyleyse seni rahatsız etmek yerine sudoku oynayacağım.
Karım genellikle gece kahve içmez ve ben de içmem.
"İlgisiz misin yoksa yalnızca cahil misin?" "Bilmiyorum ve umurumda değil."
Arkadaşım düşük yaptı ve onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyorum.
"Twerking"'in ne olduğunu bilmiyorum ve umurumda değil.
Onu John yapamaz, ben de, sen de.
Saat 2.30'da buluşmam vardı ama trafiğe yakalandım ve oraya vaktinde varamadım.
Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.
2.30'da bir randevum vardı fakat trafikte sıkıştım ve oraya zamanında varamadım.
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.
Sadece iki şey sonsuzdur, evren ve insanoğlunun aptallığı, ve ben ilkinden emin değilim.