Examples of using "Ongelmaa" in a sentence and their turkish translations:
Sorunu tekrar düşünelim.
Sorunu hafife alma.
Burada sorun yok.
Bu sorunla nasıl baş edeceğiz?
- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.
Senin üç sorunun var.
Tom birçok sıkıntı içinde.
Bu, sorunun bir parçası.
Kimsenin bir sorunu yok.
O sorun olmayacak.
Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
Konuyu ciddi olarak göz önünde bulundurmadım.
Bununla ilgili bir sorun görmüyorum.
O boşuna sorunu çözmeye çalıştı.
Onların ilgilenmesi için bir sürü sorun var.
- Bir sorunum yok.
- Benim bir sorunum yok.
Bu sorunu gerçekten anlamıyorum.
Tom'un onunla sorunu yok.
Hiç kimse problemi çözmedi.
Problemi henüz çözemedim.
Bu sorunu göz ardı edemeyiz.
Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum.
Bu sadece problemin bir parçası.
Bu problemin sadece küçük bir parçası.
Bu problem para ile çözülemez.
Bununla kesinlikle bir problemim yok.
Bununla ilgili hiç sorunum yok.
Birbirinizi suçlarken hiçbir sorunu çözmeyeceksiniz.
Tom şu anda bu sorunla ilgilenmek istemiyor.
Artık bu bir ekonomik sorun değil, sorun burada.
Daha önce asla o sorunum yoktu.
Tom bana onunla bir sorunu olmadığını söyledi.
Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
- Alkol hiçbir sorunu çözmez.
- Alkol hiçbir sorunu halletmez.
Pek de sorun değil.
Söylediğim gibi, sorun değil.
Sana söylendiğinde geri gelseydin bir sorunumuz olmazdı.
Ben yapabilirim, sorun değil.
Hiç sorunum yoktu.