Examples of using "Kolme" in a sentence and their turkish translations:
Yaklaşık üç.
Üç kere üç dokuz yapar.
Üç mü dedin?
- 3'ün küpü 27'dir.
- Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- 3 üzeri 3 27 yapar.
Neredeyse üç.
Masanın üç çekmecesi var.
Üç çocuğum var.
Yirmi yedinin küp kökü üçtür.
Orada üç gün kaldım.
Bir... İki... Üç.
Ben üç defa kustum.
Üç hafta geçti.
Üç saat bekledim.
Üç gönüllüye ihtiyacım var.
Sadece üç kurtulan vardı.
Üç kurtulan vardı.
Üç seçenek var.
Her türden üç tane alacağım.
Üç subay yaralandı.
- Üç dondurma lütfen.
- Üç dondurma verir misiniz?
Üç mil yürüdük.
- 3, 5 ile çarpılırsa 15'tir.
- Üç kere beş on beş yapar.
Şu üç adam kim?
Tom'un üç ablası vardır.
Tom üç yıl önce vefat etti.
İki üç gün izin alacağım.
Bana üç dolar borçlusun.
Senin için üç sorum var.
Göl 3 millik bir çapa sahiptir.
O yaklaşık olarak üç saat sürecek.
Tom'un üç Fransızca sözlüğü var.
Rastgele üç kitap seç.
Onun üç ablası var.
Üç kameram var.
- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.
Benim üç köpeğim var.
Görüşmeler üç gün sürecek.
Üç haftan var.
Senin üç sorunun var.
- Üç adam'ın hepsi gülümsedi.
- Adamların üçü de gülümsedi.
Odada üç adam vardı.
Üç çocuğumuz var.
Tom'un üç köpeği vardı.
Üç gün durmadan yağmur yağdı.
Onun üç tane erkek kardeşi var.
Saat yaklaşık üç.
Yakında saat üç olacak.
Kelebekler üç gün yaşarlar.
Üç kez boşandım.
Sınıfımda üç Tom var.
Tom'un üç kız kardeşi var.
- Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- Üç gün boyunca sürekli yağmur yağdı.
Ben yalnızca üç saat uyudum.
Grev üç gün sürdü.
- Üç ampul yandı.
- Üç ampul patladı.
Tom üç saat bekledi.
Üç ağaç rüzgarda eğildi.
- Üç saat geciktin.
- Üç saat geciktiniz.
Tom üç balık yakaladı.
Tom üç tane uyku hapı aldı.
Teyzemin üç çocuğu vardı.
Tom üç kez bıçaklandı.
Pekin'de üç ay boyunca eğitim aldım.
Üç kişi fikre karşı oy kullandı.
O üç el ateş etti.
Tom'un üç oğlu var.
Tom'un üç kuzeni var.
Tom'un üç arabası var.
Üç oğlu vardı.
Avustralya'da üç ay geçirdim.
Boston'da üç hafta geçirdik.
Üç saatten fazla zaman kaybettim.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
Üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladım.
Tom üç dakika erken geldi.
Tom üç aydır diyette.
Gölet üç metre derinliğindedir.
Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
Üç çocuk binanın kapılarını açtı.
Hava üç hafta soğuk kaldı.
Artık üç çocukları var.
- O üç yıl önce hastalandı.
- O üç yıl önce hasta düştü.
Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.
Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
Üç kere beş on beş yapar.
Üç kere dört, on iki eder.
Gezegende üç akıllı tür vardır.
Zaten üç gün bekledik.
Siz üçünüz harika bir ekip olursunuz.
Tom'un dairesinin üç yatak odası var.
Masada üç boş şarap şişesi vardı.
Tom savaşta üç oğlunu kaybetti.
Beş eksi üç ikidir.