Examples of using "Monta" in a sentence and their turkish translations:
Kaç tane çok fazladır.
Kaç tane yumurta satın aldın?
Birçok kitaba ihtiyacım var.
Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
- Ne kadar ihtiyacın var?
- Kaç taneye ihtiyacın var?
Kaç tane kaşık kayıp?
Kaç tane vardı?
Kaç kişiyi öldürdün?
Kaç kişiyi öldürdün?
Takımında kaç kişi var?
Düğününüze kaç kişi geldi?
- Kaç tane teklif aldın?
- Kaç tane teklif aldınız?
Kaç tane dil biliyorsun?
Laponya'da birçok dil konuşulur.
Tom birçok sıkıntı içinde.
Kaç tane tur attın?
Bir varilde kaç litre benzin vardır?
- Kaç tane Çinli arkadaşın var?
- Kaç tane Çinli arkadaşınız var?
Kaç tane elma almamı istiyorsun?
- Kaç tane Kanadalı arkadaşın var?
- Kaç tane Kanadalı arkadaşınız var?
İngiliz alfabesinde kaç tane harf var?
Facebook'ta ne kadar beğeni aldığımızı.
Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.
O, günde birkaç kez dua eder.
Xbox için pek çok oyunum var.
Kaç tane kitap okudun?
Yıllarca orada yaşadı.
Tatoeba'nın kaç ziyaretçisi var?
Tom'un kaç tane kamerası var?
Tom kaç tane portakal yedi?
Bir on yılda kaç tane yıl var?
Yapacak pek çok şey vardı.
Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.
Ahtapotun kaç tane kolu var?
Kaçınız orada olacaksınız?
Kaç tane sandviç kaldı?
- Kaç tane müşterin var?
- Kaç müşterin var?
Mars'ın kaç ayı var?
- Kaç tane elman var?
- Kaç tane elmanız var?
Bir fıstık ezmeli sandviçte kaç kalori var?
Boston'da kaç tane hastane var?
Bunlardan kaç tanesi senin?
Bu haplardan kaç tanesini aldın?
- Kaçımız oradaydı?
- Kaç tanemiz vardı?
Kaçınız burada yaşıyor?
Orada kaç kişi var?
Sınavda kaç tane soru vardı?
- Onlardan kaç tanesi oradaydı?
- Onlardan kaçı vardı?
Kaç tane kitap ödünç alabilirim?
Kaç tane insan öldü?
Onların ilgilenmesi için bir sürü sorun var.
Kaç tane çocuk var.
Kaç tane kitap okudun?
Tom çok sayıda jöleli börek yedi.
Kaç tane Tom tanıyorsun?
Bunu defalarca yaptım.
Buzdolabında kaç yumurta var?
Tom'u kaç kez öptün?
Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.
Tatoeba'ya kaç kişi katkıda bulunuyor?
Bu yıl kaç tane konser düzenlenecek?
Facebook'ta kaç arkadaşın var?
Kaç tane yakın arkadaşın var?
Onu yapmanın kaç yolu var?
- Dün toplantıya epeyce kişi geldi.
- Dün toplantıya epeyce insan geldi.
Kaç yıl Fransızca öğrendin?
Mary'nin kaç tane bileziği olduğunu düşünüyorsun?
Bugün kaç fincan kahve içtin?
Bu partide kaç kişi var?
Şu anda sizin için kaç kişi çalışıyor?
- Dişlerini günde kaç defa fırçalıyorsun?
- Günde kaç defa dişlerini fırçalıyorsun?
Sana sormam gereken birçok sorum var.
Bugüne kadar Periyodik elementler tablosunda kaç element vardır?
İngiliz alfabesinde kaç tane harf var?
Bu albümde kaç tane fotoğraf var?
Bir diplomat kaç dil bilmelidir?
Bu dergiyi kaç tane abonesi var?
Geçen sene kaç tane Noel kartı yazdın?
Birçok kitaba ihtiyacım var.
- İstediğin kadar çok şeftali al.
- İstediğin kadar şeftali al.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
Senin iPodunda kaç tane seslikitabın var?
Kaç tane farklı okula devam ettin?
Burada kaç kez yemek yediğini düşünüyorsun?
Yaklaşık kaç tane kitabın var?
Rus alfabesinde kaç tane harf var?
Tom'u TV'de birçok kez gördüm.
Gökkuşağında kaç renk görüyorsun?
Geçen yıl kaç tane Noel kartı aldınız?
Kaç tane bilgisayarın olduğunu söyledin?
- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.
Bunu bana kaç kez daha söyleyeceksin? Seni kaç kere uyandırmaya çalıştığımı biliyor musun?
"O seni kaç kez öptü?" "Sadece bir kez."
Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.