Examples of using "Mahdollisuutesi" in a sentence and their turkish translations:
Şansınızı alacaksınız.
- Bu senin büyük şansın.
- Bu senin için büyük bir şans.
Bu skandal muhtemelen seçilme şansınızı mahvedecek.
Bu son şansın.
Tom ile zaman geçirmek için bu senin son şansın.
- Bu senin tek şansın.
- Bu senin yegâne şansın.
- Bu senin yegâne imkâniyetin.
- Bu sizin tek şansınız.