Examples of using "Suuri" in a sentence and their turkish translations:
Bir telefon için ne kadar büyük çok fazla büyüktür?
- İşlem ücreti ne kadar?
- Taşıma ücreti ne kadar.
Ne kadar büyük?
Büyük bir tayfun yaklaşıyor.
Bu büyük bir şey.
Senin evin büyük.
Benim evim büyük.
İştahım büyüktü.
Güneş büyüktür.
- Hediyeniz için çok teşekkürler.
- Hediyen için sana çok teşekkür ederim.
İklim sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Onun Kolorado'da büyük bir çiftliği var.
Bunun yüksek riskli seçenek olduğunu söyleyebilirim.
Pazar büyük bir başarıyla bitti.
Seyirci çok kalabalıktı.
O, ne kadar büyüktür?
Harika bir geceydi.
- O ne kadar büyük?
- Ne kadar büyük?
Ukrayna büyük bir ülkedir.
O büyük bir hastane.
O büyük bir karar.
Bu önemli bir kriz.
Risk çok fazla büyük.
Komisyon ne kadar?
Büyük bir sorunum var.
Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı.
Orada büyük bir bina duruyor.
Okyanus gerçekten büyük.
Parti büyük bir başarıydı.
Büyük bir kalabalık caddede durdu.
Bu büyük bir meydan okuma.
O büyük bir başarıydı.
Dünya büyük bir yer.
Aşırı balık avlama büyük bir sorundur.
Bu büyük bir köpek.
Bu çok büyük.
O ev büyük.
Almanya büyük bir ülkedir.
Bakın, bu büyük bir memeliye ait.
Bakın, bu büyük bir memeliye ait.
Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.
Bir sürü doğum günü kartı yakında gelir.
O çok büyük bir odaydı.
Yeni köprüye büyük miktarda para harcandı.
Büyük izleyici şarkının sonunda alkışladı.
Köşeye büyük bir kamyon geldi.
Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.
Uzun süredir sizin büyük bir hayranınızım.
Büyük gün ne zaman?
- Bu senin büyük şansın.
- Bu senin için büyük bir şans.
Aylık gaz faturan ne kadar?
Büyük bir direk göl manzarasını engelliyor.
Bu büyük olanı.
Chopin'in büyük bir hayranıyım.
Tom'un çok büyük bir egosu var.
Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.
Bu büyük bir sorun olabilir.
Ne kadar büyük bir sorun?
Büyük bir kalabalık caddede toplanmıştı.
Onunla tanışmış olmak büyük bir onur.
Önümüzde büyük bir işimiz var.
Eskiden bahçede büyük bir kiraz ağacı vardı.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
New York büyük bir şehir.
Onun çok sayıda kitabı var.
Mary onların büyük bir hayranıdır.
İyi sağlık büyük bir nimettir.
Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
Şuna bakın! Bu büyük bir kaka!
Büyük siyah bir Amerikan savaş gemisiydi.
Büyük başarılar sürekli çabadan kaynaklanmaktadır.
Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.
Son oyunu çok başarılıydı.
Bu şapka benim için çok büyük.
- Bu hakikaten yeterince büyük değil.
- Bu filhakika gerektiği kadar büyük değil.
Vücudumuzun ne kadarı sudur?
- Bu sonbaharda büyük bir deprem Meksika'ya çarptı.
- Bu sonbahar büyük bir deprem Meksika'yı vurdu.
Ailem çok büyük değildir.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısıdır.
Rusya büyüktür.
İkinci test, ilki üzerinde büyük bir gelişmedir.
Onun ölümü firmamız için büyük bir kayıptı.
Bunun büyük bir hata olmadığını umuyorum.
Tom benim için büyük bir ilhamdı.
Büyük bir çukur var.
Bir dili iyi konuşmakla akıcı konuşmak arasında büyük bir fark vardır.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.
Eminim ki ondan büyük bir şarkıcı olacak.
Caddede büyük bir şarap varili düşürüldü ve kırıldı.