Translation of "Suuri" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Suuri" in a sentence and their turkish translations:

Kuinka suuri on liian suuri puhelimeksi?

Bir telefon için ne kadar büyük çok fazla büyüktür?

- Kuinka suuri käsittelymaksu on?
- Miten suuri palvelumaksu on?

- İşlem ücreti ne kadar?
- Taşıma ücreti ne kadar.

- Kuinka iso?
- Kuinka suuri?
- Miten iso?
- Miten suuri?

Ne kadar büyük?

Suuri taifuuni lähestyy.

Büyük bir tayfun yaklaşıyor.

Sepä on suuri.

Bu büyük bir şey.

Talosi on suuri.

Senin evin büyük.

Kotini on suuri.

Benim evim büyük.

Ruokahaluni oli suuri.

İştahım büyüktü.

Aurinko on suuri.

Güneş büyüktür.

Suuri kiitos lahjastasi.

- Hediyeniz için çok teşekkürler.
- Hediyen için sana çok teşekkür ederim.

- Ilmastolla on suuri vaikutus terveyteemme.
- Ilmastolla on suuri vaikutus meidän terveyteemme.
- Ilmapiirillä on suuri vaikutus terveyteemme.
- Ilmapiirillä on suuri vaikutus meidän terveyteemme.

İklim sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

- Hänellä on suuri maatila Koloradossa.
- Hänellä on suuri maatila Coloradossa.

Onun Kolorado'da büyük bir çiftliği var.

Se on suuri riski.

Bunun yüksek riskli seçenek olduğunu söyleyebilirim.

Myyjäisillä oli suuri menestys.

Pazar büyük bir başarıyla bitti.

Yleisö oli todella suuri.

Seyirci çok kalabalıktı.

Kuinka suuri hän on?

O, ne kadar büyüktür?

Se oli suuri ilta.

Harika bir geceydi.

Kuinka suuri se on?

- O ne kadar büyük?
- Ne kadar büyük?

Ukraina on suuri maa.

Ukrayna büyük bir ülkedir.

Se on suuri sairaala.

O büyük bir hastane.

Se on suuri päätös.

O büyük bir karar.

Tämä on suuri kriisi.

Bu önemli bir kriz.

Riski on liian suuri.

Risk çok fazla büyük.

Miten suuri vaihtopalkkio on?

Komisyon ne kadar?

Minulla on suuri ongelma.

Büyük bir sorunum var.

Suuri laiva törmäsi kalastusveneeseen.

Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı.

Tuolla on suuri rakennus.

Orada büyük bir bina duruyor.

Valtameri on todella suuri.

Okyanus gerçekten büyük.

Juhlat olivat suuri menestys.

Parti büyük bir başarıydı.

Suuri väkijoukko seisoi kadulla.

Büyük bir kalabalık caddede durdu.

Se on suuri haaste.

Bu büyük bir meydan okuma.

Se oli suuri saavutus.

O büyük bir başarıydı.

Maailma on suuri paikka.

Dünya büyük bir yer.

Ylikalastus on suuri ongelma.

Aşırı balık avlama büyük bir sorundur.

Se on suuri koira.

Bu büyük bir köpek.

Tämä on liian suuri.

Bu çok büyük.

Tuo talo on suuri.

O ev büyük.

Saksa on suuri maa.

Almanya büyük bir ülkedir.

Tämä on ollut suuri nisäkäs.

Bakın, bu büyük bir memeliye ait.

Tämä on ollut suuri nisäkäs.

Bakın, bu büyük bir memeliye ait.

Lämpöhävikki on suuri maata vasten.

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

Suuri määrä syntymäpäiväkortteja saapuu pian.

Bir sürü doğum günü kartı yakında gelir.

Se oli todella suuri huone.

O çok büyük bir odaydı.

Suuri rahasumma käytetiin uuteen siltaan.

Yeni köprüye büyük miktarda para harcandı.

Suuri yleisö taputti laulun lopussa.

Büyük izleyici şarkının sonunda alkışladı.

Suuri rekka tuli kulman takaa.

Köşeye büyük bir kamyon geldi.

Suuri määrä ihmisiä vieraili Japanissa.

Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.

Olen ollut pitkään suuri faninne.

Uzun süredir sizin büyük bir hayranınızım.

No milloin suuri päivä on?

Büyük gün ne zaman?

Tämä on sinun suuri mahdollisuutesi.

- Bu senin büyük şansın.
- Bu senin için büyük bir şans.

Kuinka suuri on kaasulaskunne kuukaudessa?

Aylık gaz faturan ne kadar?

Suuri pylväs estää näkymän järvelle.

Büyük bir direk göl manzarasını engelliyor.

Tämä on näistä se suuri.

Bu büyük olanı.

Tom on Chopinin suuri fani.

Chopin'in büyük bir hayranıyım.

Tomilla on hyvin suuri ego.

Tom'un çok büyük bir egosu var.

Suuri väkijoukko odotti presidentin puhetta.

Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.

Se voisi olla suuri ongelma.

Bu büyük bir sorun olabilir.

Kuinka suuri ongelma se on?

Ne kadar büyük bir sorun?

Kadulle oli kerääntynyt suuri väkijoukko.

Büyük bir kalabalık caddede toplanmıştı.

On suuri kunnia tutustua häneen.

Onunla tanışmış olmak büyük bir onur.

Meillä on suuri työ edessämme.

Önümüzde büyük bir işimiz var.

Puutarhassa oli aikaisemmin suuri kirsikkapuu.

Eskiden bahçede büyük bir kiraz ağacı vardı.

Isoäitini kuolema oli suuri shokki.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.

New York on suuri kaupunki.

New York büyük bir şehir.

Hänellä on suuri määrä kirjoja.

Onun çok sayıda kitabı var.

Mary oli heidän suuri faninsa.

Mary onların büyük bir hayranıdır.

Hyvä terveys on suuri siunaus.

İyi sağlık büyük bir nimettir.

- Minun taloni edessä oli aiemmin suuri mänty.
- Minun taloni edessä oli aiemmin suuri honka.
- Minun taloni edessä oli aiemmin suuri petäjä.

Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.

Katso, Siinä on suuri kasa ulostetta.

Şuna bakın! Bu büyük bir kaka!

Se oli suuri, musta amerikkalainen sotalaiva.

Büyük siyah bir Amerikan savaş gemisiydi.

Suuri menestys on jatkuvan ponnistelun tulos.

Büyük başarılar sürekli çabadan kaynaklanmaktadır.

Suuri joukko turisteja vierailee Kiotossa keväällä.

Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.

Hänen viimeisin näytelmänsä oli suuri menestys.

Son oyunu çok başarılıydı.

Tämä hattu on liian suuri minulle.

Bu şapka benim için çok büyük.

Se ei ole ihan tarpeeksi suuri.

- Bu hakikaten yeterince büyük değil.
- Bu filhakika gerektiği kadar büyük değil.

Kuinka suuri osa kehostamme koostuu vedestä?

Vücudumuzun ne kadarı sudur?

Suuri maanjäristys sattui Meksikossa tänä syksynä.

- Bu sonbaharda büyük bir deprem Meksika'ya çarptı.
- Bu sonbahar büyük bir deprem Meksika'yı vurdu.

Minun perheeni ei ole kovin suuri.

Ailem çok büyük değildir.

Suuri hadronintörmäyttäjä on maailman suurin hiukkaskiihdytin.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısıdır.

- Venäjä on iso.
- Venäjä on suuri.

Rusya büyüktür.

Toinen koe on suuri parannus ensimmäisestä.

İkinci test, ilki üzerinde büyük bir gelişmedir.

Hänen kuolemansa oli suuri menetys yrityksellemme.

Onun ölümü firmamız için büyük bir kayıptı.

- Toivon, että tämä ei ole suuri virhe.
- Mä toivon, et tää ei oo suuri moka.

Bunun büyük bir hata olmadığını umuyorum.

- Tomi oli minulle suuri inspiraation lähde.
- Tomi oli suuri innoittaja minulle.
- Tomi innoitti minua suuresti.

Tom benim için büyük bir ilhamdı.

- Siellä on suuri kolo.
- Siellä on suuri reikä.
- Siellä on iso reikä.
- Siellä on iso kolo.

Büyük bir çukur var.

- Kielen hyvin ja sujuvasti osaamisessa on suuri ero.
- On suuri ero, puhuuko kieltä hyvin vai sujuvasti.

Bir dili iyi konuşmakla akıcı konuşmak arasında büyük bir fark vardır.

Alueen suuri vuosittainen sademäärä jättää kaiken kosteaksi.

Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.

Suuri osa elämästä täällä on aktiivista öisin.

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

Olen varma, että hänestä tulee suuri laulaja.

Eminim ki ondan büyük bir şarkıcı olacak.

Suuri viinitynnyri oli pudonnut kadulle ja särkynyt.

Caddede büyük bir şarap varili düşürüldü ve kırıldı.