Examples of using "Tää" in a sentence and their turkish translations:
Bu saçmalık.
Bu dengesiz.
Bu berbat.
Bu feci soğuk.
Bu adam kimdir?
Bu adam kim?
Bu deli.
Bu kimin bardağı?
Bu adam harika.
Tanrım, bu çok utanç verici.
Bu lanet trafik beni öldürüyor!
Bu yavru penguen çok sevimli.
Hayır, adamım, bu esrar birinci sınıftır.
Bu kupayı seviyorum.
Bu nedir?
O şarkıyı severim.
Bu sizin anahtarınız.
Bu çok heyecan verici.
Bu benim şemsiyem.
Bu şemsiye senin mi?
Benim en sevdiğim bu.
Bu gerçekten utanç verici.
Bu benim arabam.
Bu güzel bir daire.
Bu fiyat makul mü?
Bu yatak çok rahat.
Bu yatak rahat değil.
- Bu senin tek şansın.
- Bu senin yegâne şansın.
- Bu senin yegâne imkâniyetin.
- Bu sizin tek şansınız.
Bu gül çok güzel.
Bu çay çok sıcak.
Bu şarkıyı dinle, Tom.
- Bu benim en sevdiğim konu.
- Bu en sevdiğim ders.
Hey, bunu görmek zorundasın.
- Bu senin çantan, değil mi?
- Bu sizin çantanız, değil mi?
- Bu ses ne?
- Nedir bu ses?
Bu senin kendi hatan.
Bunun konuyla bir alakası yok. Üzgünüm.
Bunun büyük bir hata olmadığını umuyorum.
Bu resim eğlendirici.
Bu kahrolası cümleyi nasıl tercüme edeceğimi bilmiyorum, kendin tercüme et, herkes kendi bokunu temizlesin.
- Bu gece soğuk olması muhtemel, bu yüzden ekstra bir battaniyeye ihtiyacın var.
- Muhtemelen bu gece soğuk olacak, bu yüzden fazladan bir battaniyeye ihtiyacın olabilir.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en çirkin kardan adam!