Examples of using "Kukan" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.
Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?
karaçalı çiçeğini mi? Karar sizin!
Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz, karaçalı çiçeğini mi?
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile