Translation of "Tapa" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Tapa" in a sentence and their turkish translations:

- Tapa!
- Tappakaa!

Öldür!

- Tapa.
- Tappakaa.

Öldürme.

Halvin tapa rakentaa.

İnşaatın en ucuz yolu bu.

Älä tapa minua.

Beni öldürme.

Mikä ei tapa, vahvistaa.

- Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.
- Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.

Tupakointi on paha tapa.

Sigara içmek kötü bir alışkanlık.

Etsi ja tapa Charles.

Charles'ı bul ve onu öldür.

Se on huono tapa.

Kötü bir alışkanlık.

- Tapa zombit.
- Tappakaa zombit.

Zombileri öldürün.

- Rukous on yksi tapa vedota jumalaan.
- Rukous on eräs tapa vedota jumalaan.

Dua bir tanrıya ulaşmanın tek yoludur.

- Se on helppo tapa tienata rahaa.
- Se on helppo tapa ansaita rahaa.

Para kazanmak için kolay bir yol.

Mikä on turvallisin tapa alas?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Tom ei tapa ketään muutakaan.

Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.

Mikä on paras tapa matkustaa?

Seyahat etmenin en iyi yolu nedir?

On helpompi tapa tehdä se.

Bunu yapmak için daha kolay bir yol var.

Päiväkirjan pitäminen on hyvä tapa.

Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır.

Se on vanha japanilainen tapa.

O, eski bir Japon geleneği.

Tämä on vanha kiinalainen tapa.

Bu eski bir Çin geleneği.

On vain yksi tapa elää.

Yaşamak için sadece bir yol vardır.

Tomilla on hassu tapa nauraa.

Tom'un komik bir gülme şekli var.

Ovat vain lajin tapa pyrkiä selviytymään,

bir türün hayatta kalma çabaları

Se on paras tapa syleillä elämää.

çünkü hayatı kucaklamanın en yüce yolu bu.

Kumpi on nopeampi tapa tavoittaa Dana?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

Mikä on mielestäsi nopein tapa lämmitellä?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

Mikä on mielestäsi nopein tapa lämmitellä?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

Mikä on turvallisin tapa mennä alas?

Şelaleden inmenin en güvenli yolu ne?

Se on niiden tapa kommunikoida syvyyksissä.

Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.

Mikä on paras tapa laskeutua kanjoniin -

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin

Shekki on tapa maksaa rahaa jollekulle.

Çek birine para ödeme yöntemidir.

Älä tapa hanhea, joka munii kultamunia.

- Altın yumurtlayan kazı kesme.
- İşini kendi elinle bozma.

On vielä helpompi tapa tehdä se.

Bunu yapmak için daha kolay bir yol var.

Se on ainoa tapa tehdä se.

Bu onu yapmanın tek yolu.

- Älä tapa.
- Sinun ei pidä tappaman.

Öldürmeyeceksin.

Tomilla on hauska tapa sanoa asioita.

Tom'un şeyleri komik bir söyleme tarzı var.

- Tappakaa kaikki zombit.
- Tapa kaikki zombit.

- Bütün zombileri öldür.
- Tüm zombileri öldürün.

Hän tietää, että ne eivät tapa luonnostaan.

ve katil doğmadıklarını biliyor.

On vain yksi tapa selvittää, olemmeko yksin.

ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.

Se on fiksu tapa lisääntyä seisovassa ilmassa.

Aşağılardaki durgun hava şartlarında iyi bir çoğalma yolu.

Hänellä on tapa yskiä ennen kuin puhuu.

Onun konuşmadan önce öksürme alışkanlığı var.

Tämä on ainoa tapa saada Tom lopettamaan.

Tom'u durdurmanın tek yolu bu.

Aseet eivät tapa ihmisiä. Ihmiset tappavat ihmisiä.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

Liikunta on paras tapa päästä eroon stressistä.

Egzersiz stresten kurtulmak için en iyi yoldur.

Tomilla on paha tapa vetää hätäisiä johtopäätöksiä.

Tom'un anlamadan hüküm verme eğilimi var.

Aseet eivät tapa ihmisiä, ihmiset aseineen tappavat.

Silahlar insanları öldürmez, silahlı insanlar öldürür.

Mikä ei tapa, se tekee sinut vahvemmaksi.

Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapacaktır.

Hyvä suoja erämaassa on ainoa tapa suojautua luonnonvoimilta.

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

On vain yksi tapa selvittää, mihin tunnelit johtavat.

Bu tünellerin nereye çıktığını öğrenmenin tek bir yolu var.

Meidän on löydettävä jokin muu tapa tehdä suoja.

Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.

Mikä on paras tapa pyydystää tämä myrkyllinen matelija?

Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?

Mikä on paras tapa pyydystää tämä myrkyllinen matelija? 

Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?

Mikä on paras tapa yrittää saalistaa aavikkoskorpioni yöllä?

Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?

Mikä on paras tapa pyydystää tämä myrkyllinen matelija? 

Bu zehirli sürüngeni yakalamanın en iyi yolu nedir?

Mikä on paras tapa pyydystää tämä myrkyllinen matelija?

Bu zehirli sürüngeni yakalamanın en iyi yolu nedir?

Mikä on paras tapa pyydystää tämä myrkyllinen matelija? 

Bu zehirli sürüngeni yakalamak için en iyi seçeneğimiz nedir?

Mielestäsi paras tapa on siis jättää valo päälle,

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Se on tapa rakastaa elämää. Olen vanha mies.

Bu, hayatı sevmenin yollarından biri. Ben ihtiyar bir adamım,

Mikä on sinun mielestäsi paras tapa oppia englantia?

İngilizce öğrenmenin en iyi yolunun ne olduğunu düşünüyorsun?

Kulttuuriaktiviteetit olivat hyvä tapa reagoida Britannian konservatiivisiin ideoihin.

Kültürel etkinlikler İngiltere'nin muhafazakar fikirlerine tepki için iyi bir yoldu.

Minkä luulet olevan paras tapa rauhoittaa tämä konflikti?

- Sizce bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yol nedir?
- Bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Kumpi on tärkeämpi päämäärää hamutessa: tahto vai tapa?

Hangisi daha önemli, irade mi yoksa bir hedefe ulaşmak için yol mu?

Tomilla on huono tapa vetää liian hätiköityjä johtopäätöksiä.

Tom'un sonuçlara atlamayla ilgili kötü bir alışkanlığı vardır.

Se on todella hyvä tapa tavata uusia ihmisiä.

- Bu, yeni insanlarla tanışmak için harika bir yol.
- Bu, yeni insanlarla tanışmak için çok güzel bir yöntem.

Tai yksilöiden tapa yrittää paeta ihmisten aiheuttamaa kauheaa raakuutta.

veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.

Se on paras tapa rakastaa elämää, jonka olen löytänyt -

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

Hypsiboas punctatus -lehtisammakoilla on nerokas tapa huomata toisensa yöllä.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

Paras tapa laihtua on syödä kunnollisesti ja liikkua paljon.

Kilo vermenin en iyi yolu uygun şekilde yemek yemek ve çok egzersiz yapmak.

Oletko varma, että tämä on oikea tapa tehdä se?

Onu yapmak için bunun doğru yol olduğundan emin misin?

Mikä on siis paras tapa varmistaa, ettemme kiinnitä jaguaarien huomiota?

Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?

Mutta niillä on karmea tapa hankkia lisäravintoa. Ne ovat lihansyöjiä.

Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.

On olemassa toinen, kenties intuitiivisempi, tapa määritellä Gabriel-Roiterin mitta.

Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

Joillakin on lumoava tapa kutsua apua. Bioluminoivat sienet tuottavat itse valonsa.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

Kun paha tapa on kerran muodostunut, siitä on vaikea päästä eroon.

Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.

Twitterin motto on ”paras tapa saada tietää mitä uutta maailmassa tapahtuu”.

Twitter'ın sloganı "Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu."'dur.

- Onpa Tomilla outo tapa nauraa!
- Tom nauraa hupaisalla tavalla, eikö vain?

Tom'un komik bir gülmesi var, değil mi?

Mikä on paras tapa laskeutua kanjoniin - tutkimaan, onko kimaltava metalli koneen hylky?

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?

Paras tapa oppia vierasta kieltä on mennä asumaan maahan, jossa sitä puhutaan.

Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaya gitmektir.

- Mikä on paras tapa sanoa tämä ranskaksi?
- Miten tämä sanotaan parhaiten ranskaksi?

- Bunu Fransızca söylemek için en iyi yol nedir?
- Bunu Fransızca söylemenin en iyi yolu nedir?

Kummalla tavalla yritämme pyydystää sen? Mielestäsi paras tapa on siis jättää valo päälle,

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

Yksi tapa vähentää Tatoeba-korpuksen virheiden määrää olisi rohkaista ihmisiä kääntämään vain äidinkielelleen.

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.

Jos sinun täytyy tappaa, tapa elefantti ja jos sinun täytyy ryöstää, ryöstä aarre.

Eğer öldürmen gerekiyorsa bir fili öldür ve eğer bir soygun yapman gerekiyorsa bir hazine soy.

Tom aina sanoo, että paras tapa pilata hyvä kahvikupponen on laittaa siihen kermaa ja sokeria.

Tom her zaman iyi bir fincan kahveyi mahvetmenin en iyi yolunun içine krema ve şeker koymak olduğunu söylüyor.

Sen kontolla on Japanissa useita kuolemia ja ainakin yksi Indonesiassa. Jos tämän kuoleman kukan ruiskaus ei tapa,

Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile