Examples of using "Haistoi" in a sentence and their turkish translations:
Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.
Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.