Examples of using "Ainakin" in a sentence and their turkish translations:
Ama en azından işe yarıyor.
Güve, hiç değilse amacını gerçekleştirdi.
En azından eğlendik.
En azından bir saate daha ihtiyacımız var.
En az 10 Amerikalı ile arkadaş oldum.
Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.
Ama en azından orada olduğunu biliyorum.
George en az 70 kilo çeker.
En azından Tom'la konuşayım.
- En azından Tom'un yaşadığını biliyoruz.
- Hiç olmazsa Tom'un hayatta olduğunu biliyoruz.
Geçen yıl en az elli film izledim.
- En azından bir ipucu veremez misin?
- Bir ipucu verebilir misin en azından?
Tom haftada en az üç kez banyo yapar.
En azından yapabileceğin şey bana cevap vermek.
ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.
Haftada en az üç kez egzersiz için yürüyüşe çıkarım.
Onun espri yaptığını düşündüm.
En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.
En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.
Bütün kapıları kilitlemeli, en azından kapatmalısın.
En az on kitabım var.
Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile
Bu yıl en az on Rus selfie çekerken öldü.
Tom en az haftada üç kez koşuya gittiğini söylüyor.
Sanırım, bu onun arabasıdır.