Translation of "Yritin" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Yritin" in a sentence and their turkish translations:

- Yritin noudattaa ohjeitasi.
- Yritin seurata ohjeistasi.

Sizin talimatlarınızın sonucuna güveniyorum.

- Yritin peittää pettymykseni.
- Yritin peitellä pettymystäni.

Hayal kırıklığımı gizlemeye çalıştım.

Yritin unohtaa.

Unutmaya çalıştım.

Yritin parastani.

Elimden geleni yapmaya çalışıyordum.

- Yritin keskittyä lukemiseen.
- Yritin keskittää huomioni lukemiseen.

Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

Yritin kirjoittaa romaanin.

Bir roman yazmaya çalıştım.

Yritin harhauttaa häntä.

Onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordum.

Yritin varoittaa sinua.

Seni uyarmaya çalıştım.

Minä yritin kaikkea.

- Her şeyi denedim.
- Ben her şeyi denedim.

Yritin tappaa aikaa.

Zaman öldürmeye çalışıyordum.

Yritin olla itkemättä.

Ağlamamaya çalıştım.

Yritin pelastaa Tomin.

Tom'u kurtarmaya çalıştım.

Yritin auttaa Tomia.

Tom'a yardım etmeye çalıştım.

Yritin pelastaa hänet.

- Onu korumaya çalıştım.
- Onu kurtarmaya çalıştım.

Yritin piristää häntä.

- Onu mutlu etmeyi denedim.
- Onu keyiflendirmeye çalıştım.

Yritin etsiä heitä.

Onları bulmaya çalışıyorum.

- Yritin saada Tomin vakuuttuneeksi siitä.
- Yritin puhua Tomia ympäri.

Tom'u ikna etmeye çalıştım.

Yritin tehdä vaikutuksen Tomiin.

Tom'u etkilemeye çalışıyordum.

Yritin vain olla kohtelias.

- Sadece nazik oluyordum.
- Sadece kibar oluyordum.

Yritin olla näyttämättä pettyneeltä.

Hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştım.

Yritin vain suojella sinua.

Sadece seni korumaya çalışıyordum.

Yritin kuvitella elämää kuussa.

Ay'da yaşamı hayal etmeye çalıştım.

Yritin estää sitä tapahtumasta.

Bunun olmasını durdurmaya çalıştım.

Yritin arvata Tomin ikää.

Tom'un yaşını tahmin etmeye çalıştım.

- Yritin avata sitä, mutta turhaan.
- Yritin avata sen, mutta en onnistunut.

Onu açmak için boşuna uğraştım.

Yritin välttää katsomasta häntä silmiin.

Onun gözlerine bakmaktan kaçınmaya çalıştım.

Yritin syödä sen, mutten pystynyt.

Bunu yemeye çalıştım ama yiyemedim.

- Yritin sitä aikaisemmin.
- Kokeilin sitä aikaisemmin.

Bunu daha önce denedim.

Löysin suuren metalliportin, jonka yli yritin päästä.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

Haluan sinun tietävän, että yritin estää Tomia.

Tom'u durdurmaya çalıştığımı bilmeni istiyorum.

Yritin jopa kirjoittaa laulua siitä mitä tapahtui.

Olanlarla ilgili bir şarkı yazmayı bile denedim.

- Yrittäessäni löytää kirjastoa, eksyin.
- Kun minä yritin löytää kirjastoa, niin minä eksyin.
- Eksyin kun yritin löytää kirjaston.

Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.

Nuorena yritin lukea niin paljon kirjoja kuin voin.

Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.

Yritin saada hänet näyttämään todellisen luonteensa, mutten pystynyt.

Onun gerçek doğasının ne olduğunu ona göstermeye çalıştım ama gösteremedim.

Yritin pysäyttää hänet, mutta hän jätti minut jälkeensä.

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.

Minä yritin uudestaan ja uudestaan, mutta en vain onnistunut.

Tekrar tekrar denedim ama başaramadım.

Juhla oli niin ikävä että yritin livahtaa melkein heti.

Bayram çok sıkıcıydı, neredeyse hemen kaçtım.

Yritin antaa hänelle vähän rahaa, mutta hän ei suostunut ottamaan sitä.

Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.

Yritin kertoa Tomille mitä täytyy tehdä, mutta hän ei vaikuttanut kiinnittävän siihen huomiota.

Ne yapılması gerektiğini Tom'a söylemeye çalıştım ama o dikkat ediyor gibi görünmüyordu.

Yritin kaikkeni, että he olisivat pysyneet kotona, mutta he eivät lotkauttaneet korvaansakaan minun kehoitukselleni.

Onların evde kalmasını sağlamak için çok uğraştım fakat onlar beni dinlemeyi reddettiler.

Yritin suostutella Tomin tulemaan Bostoniin kanssamme, mutta hän sanoi, että hänellä on muuta tekemistä.

Bizimle Boston'a gelmesi için Tom'u ikna etmeye çalıştım fakat o yapmak zorunda olduğu başka şeyleri olduğunu söyledi.

Pamelan täytyi olla kotona silloin, kun yritin ottaa yhteyttä häneen, mutta hän ei vastannut puhelimeen.

Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.