Translation of "Haluavat" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Haluavat" in a sentence and their turkish translations:

- Myös naiset haluavat harrastaa seksiä.
- Naisetkin haluavat seksiä.

Kadınlar da seks yapmak ister.

He haluavat Tomin.

Onlar Tom'u talep edecek.

He haluavat minut.

Onlar beni istiyorlar.

- Miksi he haluavat puhua minulle?
- Miksi he haluavat jutella minulle?

- Neden onlar benimle konuşmak istiyor?
- Benimle neden konuşmak istiyorlar?

Ihmiset haluavat omistaa maata.

İnsanlar arazi sahibi olmak istiyor.

He haluavat tappaa minut.

- Onlar beni öldürmek istiyor.
- Beni öldürmek istiyorlar.

He haluavat sitä vieläkin.

Onlar hala onu istiyorlar.

He haluavat auttaa meitä.

Onlar bize yardım etmek istiyor.

Ihmiset haluavat turvallisuuden tunnetta.

İnsanlar kendilerini güvende hissetmek isterler.

He haluavat kuulla Tomista.

Onlar Tom hakkında bilmek istiyor.

He haluavat oppia englantia.

Onlar İngilizce öğrenmek isterler.

He haluavat sen takaisin.

Onu geri istiyorlar.

Kaikki haluavat pysyvän rauhan.

Herkes kalıcı barış istiyor.

Mitä he vielä haluavat?

Onlar daha fazla ne istiyor?

He vain haluavat töitä.

Onlar sadece işlerini istiyorlar.

- Kaikki haluavat tavata sinut. Olet kuuluisa.
- Kaikki haluavat tavata sinut. Olet kuuluisa!
- Kaikki haluavat tavata sinut. Sinä olet kuuluisa!
- Kaikki haluavat tavata teidät. Te olette kuuluisia!
- Kaikki haluavat tavata teidät. Olette kuuluisia!

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!

Monet haluavat rauhaa kaikkialle maailmaan.

Dünyanın her yerinde birçok insan barış istiyor.

Tytöt vain haluavat pitää hauskaa.

Kızlar sadece eğlenmek istiyor.

Monet miehetkin haluavat olla laihoja.

Birçok erkek de zayıflamak istiyor.

haluavat asua yhteisönä puissa kaukana saalistajista.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

Ehkä he haluavat tuntea olevansa turvassa.

Belki de güdüsel olarak güvenlik arayışına girdiğimizden.

He ovat ne, jotka haluavat mennä.

Onlar gitmek isteyen kişiler.

Toivotan tervetulleiksi juhlaan kaikki, jotka haluavat tulla.

Partiye gelmek isteyenleri hoş karşılayacağız.

Tom ja Mary myöskin haluavat sinut sinne.

Tom ve Mary de seni orada istiyor.

Rouva Glück ja Yuki haluavat lähteä ostoksille.

Bayan Glück ve Yuki alışveriş turu yapmak istiyorlar.

He haluavat erota 40 vuoden avioliiton jälkeen.

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.

Ja kaikki siellä elävät oliot haluavat pian ulos.

ve orada yaşayan ne varsa orada kalmayı artık istemeyecektir.

Tom ja Mari haluavat saada toisen lapsensa Kanadassa.

Tom ve Mary, Kanada'da ikinci çocuk sahibi olmak istiyorlar.

Ne vain haluavat hätistää, mutteivät pyri tuhoamaan ihmistä itsessään,

Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,

Suurin osa, jos eivät kaikki, vanhemmat haluavat lastensa olevan kilttejä.

Hepsi değilse de, çoğu ebeveynler çocuklarının iyi olmasını isterler.

Ne haluavat paeta, mutta joskus myös tehdä vahinkoa poistuessaan, ja siitä hyökkäykset kertovat.

kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

Tom ja Mari ovat opettaneet lapsensa sanomaan ”anteeksi, että häiritsen”, jos he haluavat keskeyttää keskustelun.

Tom ve Meryem çocuklarına, bir konuşmayı bölmek isterlerse "affedersiniz" demeyi öğretti.