Examples of using "Myös" in a sentence and their turkish translations:
Ben de.
Ben de.
Bu beni de rahatsız ediyor.
Tom da partiye geliyor.
Biz de tapınağa da gittik.
Ben de partiye geliyor olacağım.
Ben de sinirliydim.
Sen de onu seviyor musun?
Onu da seviyor musun?
Ben de şeker severim.
Ben de şeker severim.
Ben de gelmek istiyorum.
O Fransızca da konuşabilir.
Bana da biraz süt ver.
Fransız turistler de var.
aklınızla sürekli oynuyorlar,
Ama güzel haberler de var.
aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.
Burada da aynı şey işe yarayacak.
Bir erkek puma. O da ava çıkmış.
Destek de görüyorlar tabii.
en çok çocuk sahibi olanlar.
Ama suya da ihtiyacımız olacak.
- Onlar da geliyorlar mı?
- Onlar da geliyor mu?
Ben de bu rengi severim.
O Fransızca da konuşabilir.
Ben de burada okula gidiyorum.
Tom da onu gördü.
Benim annem de bir öğretmen.
Ben de Fransızca öğreniyorum.
Ben de oynamak istiyorum.
Ben de tanıştığımıza memnun oldum.
Bu bana da oldu.
Tom da endişeliydi.
Tom dahil herkes güldü.
Biz de gelebilir miyiz?
Tom da tenis oynar.
- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.
Başka bir sorun vardı.
Onun da hataları var.
Sen de, oğlum.
Ben de Fransızca konuşabiliyorum.
Tom da orada mıydı?
Ben Fransızca ve de İspanyolca konuşabiliyorum.
Senin de biraz eğlenmen gerekiyor.
Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.
Aynı zamanda yengeçlerle dolu.
Ama tehlike de doğurur.
"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.
Ama aralarında devler de vardır.
Ama rakipleri de var.
Sonrasında, laneti desteğe dönüştürebiliriz.
Bu havayı bu odada da hissedebilirsiniz,
Romanları Fransızca olarak da yayınlanmaktadır.
Onun da iyi bir hafızası var.
- O, Rusça da konuşabilir.
- O da Rusça konuşabilir.
Yunanlar da sık sık balık yerler.
- Bu olasılığı da göz önüne aldım.
- Bu olasılığı da düşündüm.
- Fransız çalışıyorum. Almanca da çalışıyorum.
- Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.
Tom da ağlıyor.
Tom ayrıca biraz Fransızca konuşur.
- Tom'un karısı aynı zamanda bir bilim kadınıdır.
- Tom'un karısı da bir bilim kadınıdır.
Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
Benim Fransızcam da oldukça köreldi.
C vitamini askorbik asit olarak da bilinir.
Ben de!
Tom'un da başka bir sorunu var.
Burada da yağmur yağıyor.
Yunanlar da sık sık balık yerler.
Tom da Fransızca konuşabiliyor.
- İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
- İstenirse her şey mümkündür.
- İstenirse mutlaka bir yol bulunur.
Ben de köpekleri seviyorum.
Tom da onu seviyordu.
Ben de onu seviyorum.
Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.
Ben de bıkkındım.
Ve bu, birçok siyasetçinin de kullandığı bir taktik.
Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.
ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.
Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.
Diğer etki de hapiste geçirdiğimiz yıllardı.
Bu büyük bir değişiklik. Diğer aileler için de öyle.
Ben Finim ama İsveççe de konuşuyorum.
Güçlü olan haklıdır.
Haruki Murukami Vietnam'da da popüler miydi?
Bu da Google Haritalar'ın kullandığı projeksiyon.
Tom ve Mary'de arabadaydı.
Benim de yapacak bazı aramalarım vardı.
Tom ayrıca biraz Fransızca konuşabilir.
Tom ve Mary de orada.
Mizah da ciddi bir şey söylemenin bir yoludur.
Ayrıca birkaç temiz bardağın var mı?
Hava sıcaklığı bugün bile sıfırın altında.
Tom sadece samimi değil aynı zamanda cömerttir.
Tom da Fransızca konuşabilir.