Examples of using "Vieläkin" in a sentence and their turkish translations:
Biz hâlâ araştırıyoruz.
Tom hâlâ pijama giymeye devam ediyor.
hatta daha çok yaklaşmalarını istiyorum.
Dişi hâlen kararsız.
Hâlâ senden nefret ediyorum.
Hâlâ başım dönüyor?
Hâlâ öpüşüyorlar.
Hâlâ bakıyorlar.
Hâlâ kalabalık.
Kulaklarım hâlâ çınlıyor.
Hâlâ kötü hissediyorum.
Tom hâlâ köpeğinin ölümüne ağıt yakıyor.
Hâlâ yağmur yağıyor mu?
Onlar hala onu istiyorlar.
Hâlâ onu yapıyorum.
Fransızcadan hâlâ nefret ediyor musun?
Hâlâ annenle birlikte mi yaşıyorsun?
Tom hâlâ çalışıyor mu?
Hâlâ dışarıdalar.
Onlar hâlâ afallıyor.
Hâlâ birlikteler.
Onlar hâlâ mevcut.
Hâlâ bize kızgın mısın?
- Tom hâlâ şarkılar yazar.
- Tom hâlâ şiirler yazar.
Hâlâ deniz fenerine gitmek istiyor musun?
Hâlâ takımda mısın?
Zaman zaman hâlâ onu düşünüyorum.
Hâlâ çok güzelsin.
Tom neden hâlâ onu yapıyor?
Annem mutfakta hâlâ çalışıyor.
Tom'u hâlâ sevdiğimi düşünüyor musun?
Tom hâlâ küçük bir çocuk.
Tom hâlâ dinliyor.
Hâlâ uykun var mı?
Bu proje beni çok meşgul ediyor.
Tom hâlâ ağlıyor.
Hâlâ hatalısın.
Ona hâlâ inanıyor musun?
Tom'un hâlâ Mary'ye karşı duyguları var mı?
Ben hâlâ Fransızca okuyorum.
Ben yaklaşık kırk yaşındayım ve hâlâ bekarım.
Tom hâlâ uyuyor mu?
Onu hâlâ seviyorum.
Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.
Onun gülümsemesi onun görünüşünü daha güzel yaptı.
Bu kitap ondan bile daha ilginç.
Gerçek şu ki Tom'u hâlâ seviyorum.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Tom hâlâ hastanededir.
Cevaplanması gereken hâlâ pek çok soru var.
Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.
Tom hâlâ Fransızca çalışıyor mu?
Hala ebeveyninle mi yaşıyorsun?
Tom hâlâ benden nefret ediyor.
Benim lisansım hâlâ askıda.
İnsanlar hâlâ açlıktan ölüyor.
Hâlâ Tom'a söylemek istediğim çok şey var.
Hala Tom'dan hoşlanıyor musun?
Bir hafta önce döndüm ama hala jet uyumsuzluğundan çekiyorum.
Tom hâlâ üzgün görünüyor.
Beni hâlâ sevdiğini biliyorum.
Tom hâlâ Mary ile ilişkisini sürdürüyor mu?
Bebek hâlâ uyuyor.
Tom hâlâ şüpheci.
Tom artık ağlamıyor ama yine de açıkçası hala üzgün.
Tom hâlâ kızgın.
Tom hâlâ uykulu görünüyor.
Tom neden hâlâ popüler?
Tom hâlâ işsiz.