Examples of using "Antaisi" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un gitmeme izin vereceğini düşünüyordum.
Tom Mary'nin onu korumasına izin vermezdi.
Tom Mary'nin onu affetmeyeceğini düşündü.
Tom'un beni incitmesine asla izin vermeyeceğini biliyorum.
Tom onun tekrar olmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.