Examples of using "Ajattelin" in a sentence and their turkish translations:
Ben ailem hakkında düşündüm.
Gelecek hakkında düşündüm.
Bugün senin hakkında çok düşünüyordum.
Tamamen aynı şeyi düşünüyordum.
Aynı şeyi düşündüm.
Ben tam da aynı şeyi düşünüyordum.
O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.
Tom'un panik yapacağını düşündüm.
Düşmanın Tom'u öldürdüğünü düşündüm.
Polislerin Tom'u aradığını sandım.
Hoşlanacağını düşündüm.
Bana yardım edebileceğini düşünüyorum.
Onun geleceğini düşündüm.
Yalnızca sesli düşünüyordum.
Tom'un kızabileceğini düşündüm.
Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.
Şirketin Tom'u Boston'a gönderdiğini düşündüm.
Konserin oldukça iyi gittiğini düşündüm.
Ölüm cezasının kaldırılmasını düşündüm.
Gösterinin mükemmel olduğunu düşündüm.
Gösterinin bittiğini sanıyordum.
Onların tanıdık göründüğünü düşündüm.
Çok daha şişman olacağını düşündüm.
Meraklı olabileceğini düşündüm.
Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.
...ahtapot gibi düşünüyordum. Ve bunlar bir açıdan aşırı yorucuydu.
Tom'un gitmeme izin vereceğini düşünüyordum.
Oyunun çok iyi gittiğini sanıyordum.
Onların size bir iş teklif ettiğini düşündüm.
Tom'la konuşmanın gerekli olmadığını düşünüyordum.
Bu filmi seyretmek isteyeceğini sandım.
Ne düşündüğümden emin değilim.
Ne olduğunu bilmek istediğini düşündüm.
Tatlı için kek yiyeceğimizi düşündüm.
Bununla ilgilenebileceğini düşündüm.
Onun karmaşık olabileceğini düşündüm.
Öyle düşünürdüm.
Ben de öyle düşündüm.
"Bunu kesinlikle yakalayacak." diye düşünüyordum.
Sırrı Tom'a söylemenin bir hata olduğunu düşündüm.
Oraya bensiz gitmek istemeyeceğini düşündüm.
Onu düşündüğümde gülmemek elimde değildi.
Ben senin gibi düşünürdüm.
Sadece senin bileceğini düşündüğüm için sordum.
Çok sevindiriciydi. "İşte orada." dedik.
Onun şaka yaptığını sandım.
Tom'un seninle golf oynamasını isteyebileceğini düşündüm.
Onu atmayı düşündüm ama onu saklamaya karar verdim.
Onun hakkında Tom'la konuşmaya gitmenin bir hata olduğunu düşündüm.
Sadece Tom'un biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu düşündüm.
Tom'un Tayland yemeğini beğenmeyebileceğini düşündüm.
Onun önemli olabileceğini düşündüm.
Onu 2.30'a kadar yapabileceğimizi düşündüm.
Tom'un heyecanlı olacağını düşündüm.
Yalnız olabileceğini düşündüm, bu yüzden bir şişe şarapla uğradım.
Fransızca konuşabileceğini düşündüm.
Onun bir olasılık olabileceğini düşündüm.
Onun Tom'u güldüreceğini düşündüm.
Burada olabileceğini düşündüğümden dolayı geldim.
Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.