Translation of "Unavoidable" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Unavoidable" in a sentence and their turkish translations:

That's unavoidable.

Bu kaçınılmaz.

That is unavoidable.

O kaçınılmazdır.

I'm afraid it's unavoidable.

Korkarım bu kaçınılmaz.

The delay was unavoidable.

Gecikme kaçınılmazdı.

What happened was unavoidable.

Olan şey kaçınılmazdı.

The decision was unavoidable.

Karar kaçınılmazdı.

His stupidity was unavoidable.

Onun aptallığı kaçınılmazdı.

This expense is unavoidable.

- Bu masraf kaçınılmazdır.
- Bu fiyat kaçınılmazdır.

- I assume it was unavoidable.
- I assume that it was unavoidable.

Bunun kaçınılmaz olduğunu varsayıyorum.

What happened here was unavoidable.

Burada olan şey kaçınılmazdı.

The slippery slope is unavoidable.

Kaygan eğim kaçınılmazdır.

Cars are unavoidable for suburban life.

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.

- It was inevitable.
- It was unavoidable.

Kaçınılmazdı.

- Progress is unavoidable.
- Progress is inevitable.

- Gelişme kaçınılmaz.
- İlerleme kaçınılmaz.

These kinds of problems are unavoidable.

Bu tür sorunlar kaçınılmazdır.

- That was inevitable.
- That was unavoidable.

O kaçınılmazdı.

It is unavoidable that the fighting will intensify.

Savaşın yoğunlaşması kaçınılmazdır.

The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death.

En tuhaf şey onun en büyük düşmanını kaçılmaz bir ölümden kurtarmış olmasıdır.