Translation of "Decision" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Decision" in a sentence and their turkish translations:

decision.

Uçuş Direktörü, görevin genel sorumluluğuna ve her kararda

Difficult decision, it's your decision!

Zor karar, sizin kararınız!

- It's Tom's decision.
- That's Tom's decision.

O, Tom'un kararı.

Difficult decision.

Zor bir karar.

Decision time!

Karar zamanı!

Good decision.

İyi bir karardı.

- What's your decision?
- What is your decision?

Kararın nedir?

- It's not Tom's decision.
- It isn't Tom's decision.

Bu Tom'un kararı değil.

- It was my decision.
- The decision was mine.

O benim kararımdı.

- It isn't your decision.
- It's not your decision.

- Bu, senin kararın değil.
- Bu, sizin kararınız değil.

- That's not your decision.
- That isn't your decision.

- Bu senin kararın değil.
- Bu sizin kararınız değil.

- It's not my decision.
- It isn't my decision.

Bu benim kararım değil.

- That was your decision.
- The decision was yours.
- The decision was yours to make.

- Karar seninkiydi.
- Senin kararındı.
- Karar senindi.

It's your decision.

O senin kararın.

That's your decision.

O senin kararın.

Make a decision.

Bir karar ver.

It's my decision.

Bu benim kararım.

That's Tom's decision.

O, Tom'un kararı.

It's their decision.

Bu onların kararı.

- The decision is not final.
- The decision isn't final.

Karar nihai değildir.

- The decision was put off.
- The decision was postponed.

Karar ertelendi.

- I've made my decision.
- I have made my decision.

Kararımı verdim.

- The decision is not easy.
- The decision isn't easy.

Karar kolay değildir.

- That was a foolish decision.
- That was a dumb decision.
- That was a stupid decision.

Bu aptalca bir karardı.

- I've made my decision.
- I've made a decision.
- I have decided.
- I have made my decision.

Ben kararımı verdim.

- It was the right decision.
- This was the right decision.

- Bu doğru karardı.
- Bu doğru karardı ve o bunu biliyordu.

- It was a difficult decision.
- It was a hard decision.

Bu zor bir karardı.

- It was a hard decision.
- That was a tough decision.

O zor bir karardı.

- The decision was yours.
- The decision was yours to make.

Senin kararındı.

- It wasn't my decision.
- That wasn't my decision to make.

Bu benim kararım değildi.

- I now regret that decision.
- I regret that decision now.

Artık bu karardan pişmanlık duyuyorum.

Quick decision, come on.

Çabuk karar verin. Hadi.

Quick decision. Come on.

Çabuk karar verin. Hadi.

President made a decision

Devlet başkanı bir karar verdi

Alain made a decision.

Alain bir karar verdi.

I made my decision.

Kararımı verdim.

Jane opposed our decision.

Jane bizim kararımıza karşı çıktı.

Senators made a decision.

Senatörler bir karar verdiler.

It was his decision.

Onun kararıydı.

It is his decision.

- O onun kararı.
- Karar ona aittir.

Tom made a decision.

Tom karar verdi.

We've made a decision.

Biz bir karar verdik.

We've made our decision.

Biz kararımızı verdik.

We made a decision.

Biz bir karar verdik.

It's a big decision.

O büyük bir karar.

It's your decision, Tom.

Bu senin kararın, Tom.

The decision is Tom's.

Karar Tom'un.

The decision is mine.

Karar benim.

My decision is final.

Kararım kesindir.

Make your own decision.

Kendi kararını ver.

This is our decision.

Bu bizim kararımızdır.

I await your decision.

Senin kararını bekliyorum.

I regret that decision.

Bu karara pişmanım.

I've made a decision.

Bir karar verdim.

We welcomed their decision.

Biz onların kararını hoş karşıladık.

This is my decision.

Bu benim kararım.

It's the right decision.

Bu doğru karar.

The decision is final.

Karar kesindir.

It's decision-making time.

Karar alma zamanı.

I made a decision.

Bir karar verdim.

This decision was hard.

Bu karar zordu.

The decision was easy.

Karar kolaydı.

Tom explained the decision.

Tom kararı açıkladı.

I support that decision.

Bu kararı destekliyorum.

I respect your decision.

Kararına saygı duyuyorum.

I made that decision.

Ben o kararı verdim.

Who made that decision?

Kim o kararı verdi?

They made the decision.

Onlar karar verdi.

This decision paid off.

Bu karar işe yaradı.

Nobody questioned Tom's decision.

Hiç kimse Tom'un kararını sorgulamadı.

We support Tom's decision.

Biz Tom'un kararını destekliyoruz.

We want a decision.

Biz bir karar istiyoruz.

Her decision shocked everyone.

- Onun kararı herkesi şaşırttı.
- Onun kararı herkesi şok etti.

Tom's decision shocked everyone.

- Tom'un kararı herkesi şaşırttı.
- Tom'un kararı herkesi şaşkınlığa uğrattı.

Who made the decision?

Kim karar verdi?

The decision was unavoidable.

Karar kaçınılmazdı.

This isn't your decision.

Bu senin kararın değil.

It wasn't my decision.

Bu benim kararım değildi.

We welcomed her decision.

Biz onun kararını hoş karşıladık.

The decision is yours.

Karar senin.

That was your decision.

O senin kararındı.

That's not my decision.

O benim kararım değil.

This is your decision.

Bu senin kararın.

Whose decision is it?

Bu kimin kararı?

It's not my decision.

Bu benim kararım değil.

Tom explained his decision.

Tom kararını açıkladı.

This decision is final.

Bu karar kesindir.

That's a wise decision.

O akıllıca bir karar.

I applaud Tom's decision.

Tom'un kararını alkışlıyorum.

My decision was final.

Kararım nihai oldu.

It's a serious decision.

Ciddi bir karar.

Tom made the decision.

Tom kararı verdi.

I regretted the decision.

Karardan pişman oldum.