Examples of using "Expense" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir masraftan kaçınılmadı.
- Bu masraf kaçınılmazdır.
- Bu fiyat kaçınılmazdır.
Masraf umurumda değil.
Ben kendi paramla seyahat ettim.
Kendi paramla seyahat ediyorum.
Onlar masraflar bana ait olmak üzere çok eğlendiler.
Şirketin harcamasıyla gezi yaptı.
Masraflar ona ait olmak üzere iyi bir akşam yemeği yedim.
Yaşam giderlerim yıldan yıla yükseliyor.
Diğer insanların durumuyla ilgili şakalar yapmamalıyız.
Ben faturayı gider hesabımdan ödedim.
Ben onu satın almak istiyorum ama fiyatına param yetmez.
Bu parti için çok masrafa girmek istemiyorum.
O sosyal yaşantısını harcamada testi geçti.
bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar
Ekonomik büyüme çevre kirliliği pahasına sürdürülmemelidir.
Sağlığı pahasına mükemmel bir bilim adamı oldu.
Böyle bir ekonomik program yoksulların pahasına zenginlere yardımcı olacaktır.
Tom, sıkı çalışarak para kazananlar pahasına yaşayan bir parazittir.
Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı.