Translation of "Terrifying" in Turkish

That's terrifying.

O dehşet verici.

It's terrifying.

O korkunç.

"Orwellian, Hitlerian, Terrifying."

"Orwelci, Hitlerci, Korkunç."

Tom is terrifying.

Tom korkunç.

Tom looks terrifying.

Tom harika görünüyor.

It was terrifying.

Korkunçtu.

This is absolutely terrifying.

Bu kesinlikle korkunç.

You look so terrifying.

Çok korkutucu görünüyorsun.

Most suffocating and terrifying countries.

baskıcı ve korkutucu ülkeleri.

The ghost story was terrifying.

Hayalet hikayesi korkunçtu.

Something terrifying happened that day.

O gün korkunç bir şey oldu.

- You're terrifying.
- You are feared.

Sen korkunçsun.

Tom found the experience terrifying.

Tom deneyimi korkunç buldu.

Sami was terrifying the girls.

Sami kızları korkutuyordu.

That humans are loud and terrifying.

insanların gürültücü ve korkutucu olduğunu öğrendim.

Animals are wonderful, humans are terrifying.

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

- That's terrifying.
- That's awesome.
- It's awesome.

O dehşet verici.

Tom made a terrifying threat against Mary.

Tom Mary'ye karşı korkunç bir tehdit yaptı.

That you understand how terrifying this really is.

durumun ciddiyetini anlayabiliriz.

Now, this was a truly terrifying teachable moment.

Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.

Trotting forward in unison, must’ve been a terrifying sight.

binlerce at ve şövalye korkmuş görünüyordu.

At that time, I used to have terrifying hallucinations.

O zaman, ben korkunç halüsinasyonlar görürdüm.

Sami came face to face with a terrifying truth.

Sami korkunç bir gerçekle yüz yüze geldi.

Can be a terrifying place. Many fear what lies beneath.

...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.

Never have I read so terrifying a novel as this.

Asla bunun gibi korkunç bir roman okumadım.

Sami and Layla's happy marriage was concealing a terrifying truth.

Sami ve Leyla'nın mutlu evliliği korkunç bir gerçeği gizliyordu.

Sami was the sole survivor of a terrifying plane crash.

Sami, korkunç bir uçak kazasının tek kurtulanıydı.

Snakes don’t get much more terrifying than this tiny death trap.

bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

And the next minute, the shark is actually clamped down on one of her arms, doing this terrifying death roll.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.

Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.

- Tom looks terrific.
- Tom looks like a million bucks.
- Tom looks amazing.
- Tom looks awesome.
- Tom looks dreadful.
- Tom looks great.
- Tom looks horrible.
- Tom looks terrifying.
- Tom sounds horrible.

Tom harika görünüyor.