Examples of using "Tent" in a sentence and their turkish translations:
Çadır çöktü.
Her çadır doluydu.
O çadır senin mi?
Çadırımızı buraya kuralım.
Biz bir çadır kurduk.
Biz bir çadırda uyuduk.
Tom çadırı kurdu.
Leyla çadırındaydı.
- Mary çadırında yok.
- Mary çadırında değil.
Tom çadırında değil.
Tom çadırında.
Bir arkadaşın çadırını ödünç aldım.
Sami çadırını oraya kurdu.
Sami çadırında uyudu.
O bir çadırı ateşe verdi.
Çadırı nereye kurmalıyız?
Çadırın içinde bir örümcek var.
Çadırın içine yiyecek getirmeyin.
Çadırın içi sıcaktı.
Çadırımızı nerede kurmamız gerekir?
Ayı çadırı yırtmaya başladı.
- Çadırda sürekli konuştuk.
- Çadırda konuştukça konuştuk.
Çadırda yatmaya alışkınım.
Biz çadırımızı bir tarlada kurduk.
Çok küçük bir çadırda uyuduk.
Onlar çadırını sahilde kurdu.
Bu çadır iki kişi için mükemmel.
Tom çadırını benimkinin yanında kurdu.
Tom kendi başına çadırda kaldı.
Tom çadırında, değil mi?
Çadırı nehrin yanında kurduk.
Bir çadırda uyurdunuz.
O bir çadırda uyumaya alışkındır.
O bir çadırda uyumaya alışkındır.
Biz bir çadırda uyumaya alışkınız.
Onlar bir çadırda uyumaya alışkın.
Ben çadırımı kurmak için bir yer seçtim.
Tom uyku tulumunu çadırın içine attı.
Çadırı nereye kurmak istersin?
Bu dört kişilik çadır iki kişi için mükemmel.
Tom bir çadırda uyumaya alışkın.
Tom çadırı nereye kurmak istedi?
Çadır için bir yerin var mı?
Tom çadırından biraz para çaldırdı.
Çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
Hala ışıkken çadırı kuralım.
Leyla çadırında Sami'yi bekliyordu.
- Çadırı nereye kurmak istiyorsunuz?
- Çadırı nerede kurmak istiyorsun?
İkimiz de aynı çadırda uyuyabiliriz.
Mary bütün öğleden sonra kendi çadırındaydı.
Tom bütün öğleden sonra çadırındaydı.
Hâlâ ışıkken çadırı kuralım.
O çadırında konuşan insan bu işte.
Bu bir çadır kurmak için iyi bir yerdir.
Bu, çadırımızı kurmak için iyi bir yer.
Sorun nereye çadır kurulacağıydı.
Çadırı nereye kurmamı istersiniz?
Bu, çadır kurmak için iyi bir yer değil.
Biz nehrin yanında çadır kurduk.
O ve ben bizim çadırın önündeyiz.
- Çadırımızı nereye kurmamız gerektiğini düşünüyorsunuz?
- Çadırımızı nereye kurmamız gerektiğini düşünüyorsun?
Mary ateş yakarken Tom çadırı kurdu.
Tom ve Mary çadırlarını dere kenarında kurdu.
Çadırı buraya kurmak kimin fikriydi?
Tom, bir şey yap. Çadırın içinde bir yılan var!
Biz çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
Arkadaşlarımın birinden bir çadır ödünç aldım.
Yağmur yağmaya başlamadan önce çadırı kursak iyi olur.
Çadırı kurmak için iyi bir yer buldum.
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
Çadırını kurmak için gerçekten aptalca bir yer seçtin.
Çadırımızı nehrin kıyısına kurduk.
Bu, çadır kurmak için iyi bir yer gibi gözüküyor.
Çadırımız kamp alanındaki tek çadırdı.
Tom hipnotize edilmiş görünüyordu ve çadırın dışındaki sesi izledi.
Ben biraz bir çadırda yaşamaya alıştım.
Çadırın içine yiyecek getirmeyin. Bu, hayvanları çekecektir.
Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesinde kurduk.
Onlar soğuk kışı o çadırda nasıl geçirecek?
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız.
Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesi altına kurduk.
Henüz çadırımızı kurmak için iyi bir yer bulmadık.
Tom çadırı kurmak için iyi bir yer arıyor.
Tom çadırını nehirden çok uzakta olmayan bir yere kurdu.
Bu, çadırımızı kurmamız için mükemmel bir yer.
Bu herhangi biri kadar çadırımızı kurmak için iyi bir yer.
Tom çadırımı onunkinin yanına kurmamamı istedi.
Girdikten sonra çadırın fermuarını kapatmayı unutma.
Çadır kurmak için bunun iyi bir yer olduğunu düşünüyor musun?
Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesinde kurduk.
Tom'u çadırını nehre bu kadar yakın kurmaması için uyarmıştım.
Çadırını nehre bu kadar yakın kurmayı gerçekten istiyor musun?
Çadırı o ağacın gölgesinde kurmamız gerekiyor.
Tom arabaya çadır koymayı unutarak kamp gezimizi mahvetti.
O, yaz okuluna devam ederken nehrin yanındaki bir çadırda yaşadı.
Yaz okuluna devam ederken nehrin yanında bir çadırda yaşadı.
Çadırın yanında yerde duran bir sürü boş şarap şişeleri vardı.
Benim dışımda bir çadırda yaşamayı tercih eden tanıdığım tek kişisin.