Translation of "Stark" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Stark" in a sentence and their turkish translations:

She's stark naked.

O çırılçıplak.

Tom is stark naked.

Tom çırılçıplak.

- She's stark naked.
- She's as naked as a jaybird.
- He's stark naked.

O çırılçıplak.

You ought to face the stark reality.

Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.

My little brother ran through the living room stark naked.

Küçük erkek kardeşim oturma odasında çırılçıplak koştu.

I'd like to go out stark naked in the middle of this typhoon.

Bu tayfunun ortasında çırılçıplak dışarı gitmek istiyorum.

There's a stark difference in background and ideology between the two presidential candidates.

İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.