Translation of "Naked" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "Naked" in a sentence and their turkish translations:

- I saw her naked.
- I saw him naked.
- I've seen him naked.
- I've seen her naked.

Onu çıplak gördüm.

I'm naked.

Çıplağım.

- She's stark naked.
- She's as naked as a jaybird.
- He's stark naked.

O çırılçıplak.

- I've seen Tom naked.
- I saw Tom naked.

Tom'u çıplak gördüm.

I'm completely naked.

Ben tamamen çıplağım.

Both were naked.

Her ikisi de çıplaktı.

I felt naked.

Çıplak kaldım.

I was naked.

Çıplaktım.

She's stark naked.

O çırılçıplak.

Tom is naked.

Tom çıplak.

Tom isn't naked.

Tom çıplak değil.

Tom was naked.

Tom çıplaktı.

I am naked!

Ben çıplağım.

I sleep naked.

Çıplak uyurum.

I'm not naked.

Ben çıplak değilim.

Tom wasn't naked.

Tom çıplak değildi.

The man is naked.

Adam çıplak.

Tom woke up naked.

Tom çıplak uyandı.

Tom is stark naked.

Tom çırılçıplak.

The woman is naked.

Kadın çıplak.

I saw her naked.

Onu çıplak gördüm.

I saw him naked.

Onu çıplak gördüm.

Love is always naked.

Aşk her zaman çıplak.

He ran outside naked.

O dışarıya çıplak koştu.

They were both naked.

Onların ikisi de çıplaktı.

Tom was half naked.

Tom yarı çıplaktı.

I've seen her naked.

Onu çıplak gördüm.

He danced while naked.

O çıplakken dans etti.

The king is naked!

Kral çıplak!

I've seen them naked.

Onları çıplak gördüm.

I saw Tom naked.

Tom'u çıplak gördüm.

The baby was naked.

Bebek çıplaktı.

I was almost naked.

Ben neredeyse çıplaktım.

Why are you naked?

Neden çıplaksın?

Don't come in! I'm naked.

İçeri girme! Ben çıplağım.

I feel naked without accessories.

Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.

She ran outside half-naked.

O yarı çıplak dışarıya koştu.

I've seen her naked before.

Daha önce onu çıplak gördüm.

I've seen him naked before.

Onu daha önce çıplak gördüm.

Hey, I'm practically naked here.

Hey, ben burada hemen hemen çıplağım.

Never trust a naked woman.

Çıplak bir kadına asla güvenme.

All animals should go naked.

Bütün hayvanların çıplak gitmeleri gerekir.

I accidentally saw him naked.

Ben onu kazara çıplak gördüm.

I accidentally saw her naked.

Yanlışlıkla onu çıplak gördüm.

The children were swimming naked.

Çocuklar çıplak yüzüyorlardı.

What's wrong with being naked?

- Çıplak olmanın nesi yanlış?
- Çıplak durmakta ne sakınca var?

Fadil had Layla strip naked.

Fadıl, Leyla'yı çıplak bıraktı.

I've never seen Tom naked.

Tom'u hiç çıplak görmedim.

Tom ran outside half-naked.

Tom yarı çıplak dışarı fırladı.

Don't come in. I'm naked.

İçeri girme. Giyinik değilim.

- She came out of the shower naked.
- He came out of the shower naked.

O, duştan çıplak çıktı.

Takuya swam naked as a jaybird.

Takuya alakarga gibi çıplak yüzdü.

He woke up naked and confused.

O, çıplak ve şaşkın uyandı.

She's as naked as a jaybird.

O çırılçıplak.

She dived naked into the sea.

O, denize çıplak daldı.

They ran naked in the park.

Onlar parkta çıplak koştu.

Naked yoga is becoming increasingly popular.

Çıplak yoga gittikçe daha popüler hale geliyor.

Don't go for a walk naked!

Yürüyüşe çıplak çıkma!

Tom has never seen Mary naked.

Tom Mary'yi hiç çıplak görmedi.

I want to look good naked.

Ben çıplak iyi görünmek istiyorum.

He dived naked into the sea.

Denize çıplak olarak daldı.

Tom ran down the street naked.

Tom sokakta çıplak koştu.

I wonder why Tom is naked.

Tom neden çıplak olduğunu merak ediyorum.

Have you ever seen Tom naked?

Hiç Tom'u çıplak gördün mü?

Tom said that he was naked.

Tom çıplak olduğunu söyledi.

Why are all the statues naked?

Neden bütün heykeller çıplak?

Greek statues are almost always naked.

Yunan heykelleri genellikle hep çıplaktır.

- It is not really visible to the naked eye.
- It isn't really visible to the naked eye.
- It's not really visible to the naked eye.

Bu, çıplak göz için gerçekten görülebilir değil.

Naked boys were swimming in the river.

Çıplak oğlanlar nehirde yüzüyordu.

She woke up naked on the floor.

O yerde çıplak uyandı.

We're resting naked in the warm sand.

- Sıcak kumda çıplak güreşiyoruz.
- Sıcak kumda çıplak dinleniyoruz.

I don't want to see Tom naked.

Tom'u çıplak görmek istemiyorum.

Tom was as naked as a jaybird.

Tom bir alakarga kadar çıplaktı.

Bacteria are invisible to the naked eye.

Bakteriler çıplak gözle görülmezler.

Tom is naked from the waist up.

Tom belden yukarısı çıplak.

Tom doesn't wear pajamas. He sleeps naked.

Tom pijama giymez. O çıplak uyur.

I don't want to see you naked.

Seni çıplak görmek istemiyorum.

I don't want to see them naked.

Onları çıplak görmek istemiyorum.

I don't want to see him naked.

Onu çıplak görmek istemiyorum.

I don't want to see her naked.

Onu çıplak görmek istemiyorum.

He came out of the shower naked.

O, duştan çıplak çıktı.

Many of the children were almost naked.

Çocukların çoğu neredeyse çıplaktı.

Tom blushed when he saw Mary naked.

Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.

Tom ran down the street, half naked.

Tom yarım çıplak, caddeden aşağı koştu.

Sami didn't want to be seen naked.

Sami çıplak görünmek istemedi.

Sami was found naked in the closet.

Sami dolabın içinde çıplak bulundu.

Are you taking it naked on the screen?

çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?

What's wrong with running around your house naked?

Evinin etrafında çıplak koşmanın nesi var?

You can see it with the naked eye.

Bunu çıplak gözle görebilirsiniz.

When Mary saw Tom naked, she started laughing.

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

Close your eyes! Tom is walking around naked.

Kapat gözlerini! Tom çıplak dolaşıyor.

When she saw me naked, she started laughing.

Beni çıplak görünce gülmeye başladı.

I don't want you to see me naked.

Beni çıplak görmeni istemiyorum.