Examples of using "Sprinkle" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur çiselemeye başladı.
Kötü şansları önlemek için tuz serpiyoruz.
Onu tost dilimleri üzerine yayın ve üstüne biraz çam fıstığı serpin.
Bakın, sonra da yolu işaretlemek için bunu her yere sıçratabilirim.