Translation of "Spent" in Turkish

- I am spent.
- I'm spent.

Ben yorgunum.

- I spent Monday with him.
- I spent Monday with her.

Pazartesiyi onunla geçirdim.

I've spent a lot.

Ben çok harcadım.

We spent too much.

Çok fazla harcadık.

Sami spent Ramadan alone.

Sami ramazanı yalnız geçirdi.

I spent too much.

- Çok para harcadım.
- Çok masraf yaptım.

I have spent three times as much money as you spent.

Senin harcadığının üç katı kadar çok para harcadım.

- Tom must have spent a fortune.
- Tom must've spent a fortune.

Tom bir servet harcamış olmalı.

- We spent the whole day chatting.
- We spent the whole day conversing.

Bütün günü söyleşerek geçirdik.

- Tom spent thirty years in prison.
- Tom spent 30 years in prison.

Tom hapiste otuz yıl geçirdi.

- Tom spent the entire day studying.
- Tom spent the whole day studying.

Tom bütün günü çalışarak geçirdi.

- I spent over three thousand dollars yesterday.
- I spent over $3,000 yesterday.

- Dün üç bin dolardan fazla para harcadım.
- Dün 3000 doların üstünde harcamam oldu.

- I spent three times as much money as you spent.
- I spent three times as much money as you did.

Ben senin harcadığının üç katı kadar çok para harcadım.

I've spent all the money.

Ben bütün parayı harcadım.

Tom spent time with Mary.

Tom, Mary ile zaman geçirdi.

I spent hours reading books.

- Saatlerce kitap okudum.
- Kitapları okurken saatler harcadım.

She spent all afternoon cooking.

O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.

I've already spent my inheritance.

Mirasımı çoktan harcadım.

I only spent three dollars.

Ben sadece üç dolar harcadım.

I spent the day sneezing.

Günü hapşırarak geçirdim.

I've spent all my money.

Bütün paramı harcadım.

I spent 100 dollars today.

Bugün 100 dolar harcadım.

We spent all day indoors.

Biz bütün günü içeride geçirdik.

You've spent time with Marie.

Sen Marie'yle zaman geçirdin.

We've spent too much money.

Biz çok fazla para harcadık.

They spent the night together.

Geceyi birlikte geçirdiler.

They've spent their money well.

Paralarını iyi harcadılar.

I spent Monday with Tom.

Pazartesiyi Tom'la geçirdim.

That was money well spent.

O yerinde harcanmış paraydı.

I spent Monday with them.

Pazartesiyi onlarla geçirdim.

I spent Monday with him.

Pazartesiyi onunla geçirdim.

He spent a sleepless night.

O uykusuz bir gece geçirdi.

Tom spent time in Boston.

Tom Boston'da vakit geçirdi.

I spent my youth there.

Gençliğimi orada geçirdim.

We spent yesterday morning together.

Dün sabahı birlikte geçirdik.

Sami spent time with Layla.

Sami, Leyla ile zaman geçirdi.

Tom spent all afternoon cooking.

Tom bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.

Tom spent all day studying.

Tom bütün günü ders çalışarak geçirdi.

Tom spent Christmas in jail.

Tom, Noel'i hapiste geçirdi.

I've already spent my allowance.

Harçlığımı daha önce harcadım.

He spent money lavishly enough.

Yeterince savurgan bir şekilde para harcadı.

Sami spent one night there.

Sami orada bir gece geçirdi.

Tom spent the night alone.

Tom geceyi yalnız geçirdi.

Tom spent too much money.

Tom çok fazla para harcadı.

He spent a week here.

Burada bir hafta geçirdi.

- I spent all day with Tom.
- I spent the whole day with Tom.

Bütün günü Tom'la geçirdim.

- I spent a week in hospital.
- I spent a week in the hospital.

Hastanede bir hafta geçirdim.

- I spent ten dollars on books.
- I spent ten dollars on a book.

Bir kitap için on dolar harcadım.

- I spent all day yesterday with him.
- I spent all day yesterday with her.

Dün bütün günü onunla birlikte geçirdim.

I'd spent in a hospital room.

ne yaptığımı sordu.

You spent about half an hour

Yansıyan yüzeylerin ışığını

I have spent so much time

Beni şeytanlaştırmaya çalışanlara,

We've just spent two weeks apart.

Biz sadece iki haftayı ayrı geçirdik.

Tom spent three years in prison.

Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.

Tom spent three weeks in Boston.

Tom Boston'da üç hafta geçirdi.

I spent ten dollars on books.

Kitaplara on dolar harcadım.

I spent 10 dollars on it.

Onun için 10 dolar harcadım.

I spent my vacation in Hakone.

Ben tatilimi Hakone'de geçirdim.

Tom spent the night in jail.

Tom geceyi hapishanede geçirdi.

He spent three years in jail.

Hapiste üç yıl geçirdi.

We spent the afternoon eating grapes.

Biz öğleden sonrayı üzüm yiyerek geçirdik.

We spent the whole day fishing.

Bütün günü balık tutarak geçirdik.

We spent some happy years together.

Beraber birkaç güzel yıl geçirdik.

We spent three days in Baghdad.

Bağdat'ta üç gün geçirdik.

She spent the whole weekend revising.

O bütün hafta sonunu düzeltme yapmakla geçirdi.

Mary spent three years in prison.

Mary hapiste üç yıl geçirdi.

He spent the night in jail.

Geceyi hapiste geçirdi.

Tom spent three years in jail.

Tom hapiste üç yıl geçirdi.

Tom spent the weekend by himself.

Tom hafta sonunu tek başına geçirdi.

Tom spent some time in Boston.

Tom Boston'da biraz zaman geçirdi.

I've spent a week in Istanbul.

İstanbul'da bir hafta geçirdim.

I spent my vacation in Australia.

Tatilimi Avustralya'da geçirdim.

She spent more money than usual.

O, her zamankinden daha çok para harcadı.

I spent all day studying French.

Bütün günü Fransızca çalışarak geçirdim.

I spent all yesterday with Tom.

Bütün dünü Tom'la harcadım.

I spent last year in Boston.

Geçen yılı Boston'da geçirdim.

I spent some time in Boston.

Boston'da biraz zaman geçirdim.

I spent three years in Boston.

Boston'da üç yıl geçirdim.

The honeymoon will be spent abroad.

Balayı yurt dışında geçirilecek.

I spent three years in prison.

Hapishanede üç yıl geçirdim.

Tom spent three weeks in bed.

Tom yatakta üç hafta geçirdi.

Where have you spent your holidays?

Tatilinizi nerede geçirdiniz?

Tom spent a week in Boston.

Tom Boston'da bir hafta geçirdi.

I spent all day watching TV.

Bütün günü TV izleyerek geçirdim.

I spent all day with Tom.

Bütün günü Tom'la geçirdim.

I spent all morning chopping wood.

Ben tüm sabahı odun kesmekle geçirdim.

I've spent almost all my money.

Neredeyse bütün paramı harcadım.

Mary spent all her time working.

Mary tüm vaktini çalışarak geçirdi.

We spent the weekend with friends.

Hafta sonunu arkadaşlarla geçirdik.

Tom spent all his time working.

Tom bütün zamanını çalışarak geçirdi.

I spent last night at Tom's.

Dün geceyi Tom'larda geçirdim.

They spent their time playing cards.

Zamanlarını iskambil oynayarak geçirdiler.

I spent all day shoveling snow.

Bütün günümü kar küremekle geçirdim.

I spent some time in India.

Hindistan'da biraz zaman geçirdim.

Jane spent some time with Marie.

Jane, Marie ile biraz zaman geçirdi.