Translation of "Solitude" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Solitude" in a sentence and their turkish translations:

Solitude is independence.

Yalnızlık bağımsızlıktır.

I fear solitude.

Yalnızlıktan korkuyorum.

Some people enjoy solitude.

Bazıları yalnızlığı sever.

We cannot live in solitude.

Tek başımıza yaşayamayız.

Solitude is the school of wisdom.

Yalnızlık bilgeliğin okuludur.

Those ten plus years of deep solitude.

derin bir yalnızlık içinde geçirmemiş olsaydım.

Sami hid in his fortress of solitude.

Sami yalnızlık kalesine saklandı.

The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.

En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.

He likes to spend some time in solitude every day.

Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.

We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.

Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.

I didn't want to go; I preferred to stay home, enjoying my solitude.

Gitmek istemedim; evde kalıp yalnızlığın keyfini çıkarmayı tercih ettim.

[Pepe] Much of what I tell you today was born in that time of solitude in prison.

Şimdi sana söylediğim şeylerin çoğu o dönemde, hapishanedeki tecrit sırasında doğdu.

"One Hundred Years of Solitude" is considered the most important work of Spanish literature since "Don Quixote."

"Yüzyıllık Yalnızlık" İspanyol edebiyatının "Don Kişot"tan bu yana en önemli eseri sayılır.

We had to think, and to think again, a lot. We owe much to those years in solitude.

bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.