Examples of using "Sole" in a sentence and their turkish translations:
O benim yegane kaygım.
O, ailenin geçimini sağlayan tek kişi.
O, aile için tek aile reisi.
- Tek mutluluk kaynağım oldu.
- O benim yegane esenlik kaynağımdı.
Tek mutluluk kaynağım oldu.
Yeryüzünde tek eşitlik ölümdür.
Varlığımın tek sebebi sensin.
Sami, aile için tek geçim sağlayıcısıdır.
Kazadan tek kurtulan bir bebekti.
O, tek çocuk olduğu için, tek mirasçıydı.
Tek çocuk olduğu için, o tek varisti.
Ayağımın tabanında bir nasır var.
Sami, korkunç bir uçak kazasının tek kurtulanıydı.
Akşam yemeği için dil balığımız vardı. Dün gece akşam yemeği için ne yedin?
- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.
Bataklıktan hayatta kalan son filinin sırtında çıkıyor, büyük ihtimalle "Cesur Suriyeli"
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.