Translation of "Sole" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Sole" in a sentence and their turkish translations:

That's my sole concern.

O benim yegane kaygım.

He's the sole breadwinner for the family.

O, ailenin geçimini sağlayan tek kişi.

She's the sole breadwinner for the family.

O, aile için tek aile reisi.

He was my sole source of happiness.

- Tek mutluluk kaynağım oldu.
- O benim yegane esenlik kaynağımdı.

She was my sole source of happiness.

Tek mutluluk kaynağım oldu.

The sole equality on earth is death.

Yeryüzünde tek eşitlik ölümdür.

You're the sole reason of my existence.

Varlığımın tek sebebi sensin.

Sami is the sole provider for the family.

Sami, aile için tek geçim sağlayıcısıdır.

The sole survivor of the crash was a baby.

Kazadan tek kurtulan bir bebekti.

Being an only child, he was the sole inheritor.

O, tek çocuk olduğu için, tek mirasçıydı.

Being an only child, he was the sole heir.

Tek çocuk olduğu için, o tek varisti.

I have a callus on the sole of my foot.

Ayağımın tabanında bir nasır var.

Sami was the sole survivor of a terrifying plane crash.

Sami, korkunç bir uçak kazasının tek kurtulanıydı.

For dinner, we had sole. ׁWhat did you have for dinner last night?

Akşam yemeği için dil balığımız vardı. Dün gece akşam yemeği için ne yedin?

Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot.

- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.

He emerges from the swamp on the back of his sole surviving elephant, probably the brave Syrian.

Bataklıktan hayatta kalan son filinin sırtında çıkıyor, büyük ihtimalle "Cesur Suriyeli"

For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

A lion is certainly much stronger than a sole hyena but there were three times as many hyenas there as lions.

Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.