Examples of using "Settled" in a sentence and their turkish translations:
Daha sonra halloldu.
Hepsi yerleşti.
Tom yerleşti.
- Sorun çözülmedi.
- Mesele halledilmedi.
Sorun çözüldü.
Japonya'ya yerleştiler.
Onlar Kanada'ya yerleştiler.
Biz hâlâ yerleşiyoruz.
Zaten onu kararlaştırdık.
Bu işin hallolmasına sevindim.
Mesele halloldu.
Tom Boston'a yerleşti.
Sorun henüz çözülmedi.
Yerleşik avcı-toplayıcıların yerleşim yerleri.
- Müzik onun sinirlerini sakinleştirdi.
- Müzik onun sinirlerini yatıştırdı.
Sorun tamamen halledildi.
Tartışma sonunda halledildi.
Kavga hiçbir şeyi çözmedi.
ve henüz hiçbir şey çözülmedi.
Tom sorunun değişmez olduğunu düşündü.
Leyla, Mısır'daki Kahire'ye yerleşti.
alt düzey bakanlık pozisyonlarında
Hava sonunda sakinleşti.
O şimdi evli ve yuvasını kurdu.
O, kendini işine verdi.
Tom koltuğa yerleşti.
Tom arkaya yaslandı.
Uluslararası anlaşmazlıkları, barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.
Connecticut Nehri yakınlarında bir yere yerleştiler.
Sorunun çözülmesi gerekliydi.
Onu zaten yerleştirdiğimizi düşündüm.
Meselenin dostça halledilmesine memnunum.
20-25 yıl önce yeni bir keşifti.
Tim evlendikten sonra uslandı.
Sorun neredeyse çözüldü.
- Evlenip Boston yakınlarında bir yere yerleştiler.
- Evlenip Boston civarına yerleştiler.
Anavatanına yerleşti.
Yerleştiğin zaman beni ara.
Dava mahkemeye başvurmadan halledildi.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
Konu henüz kararlaştırılmadı.
Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
İki büyük sorun halledilmeliydi.
Dün gece bu konuyu hallettik sanıyordum.
yani yerleşik hayatta henüz değiliz
yerleşik hayata 10.000 yıl önce geçmiştik
Perdeler için yeşili seçtim.
Korku usul usul yüreğime yerleşmişti.
O kabilenin üyeleri nehir boyunca yerleşti.
Yerleştiğin zaman lütfen beni ara.
Bu durum sadece savaşla halledilebilirdi.
İlgili ülkeler anlaşmazlığı barışçıl yollarla çözdü.
Anlaşmazlık tamamen ortadan kalktı.
Kabile üyeleri nehir boyunca yerleşti.
Yeni evine yerleştin mi?
Tom ve Mary evlenip Boston'a yerleştiler.
Yıllar süren çapkınlıktan sonra, Tom sonunda Mary ile yuva kurdu.
Maria Tom'u yatağa yerleştirdi ve ona masal okudu.
O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.
geleceğin aslında belirlenmiş olduğuyla ilgili bir görüşü işaret eder.
The Marmara Otele 1 gün önce yerleşen Amerikalı, kimlikleri hiç belirlenemeyen kişilerce
yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz
yahu biz yerleşik hayata bile geçmedik ne mühendisliği ne mimarlığı
Leyla bir Mısır cezaevindeki hücrede yeni yaşamına yerleşti.
Sami, Leyla ile olan anlaşmazlığının mahkeme salonunda çözüleceğini düşünüyordu.
Ama aynı zamanda ilk yer olduğu için Christopher Columbus'un adamları yerleştiler
Geçen ay bu eve taşındık ama henüz yerleşmedik.
Çoğu modern harita yapımcısı, boyutu veya şekli tamamen çarpıtan
Bu araziye ilk olarak iki yüzyıldan uzun bir süre önce Hollandalılar tarafından yerleşildi.
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.
Sorun çözüldü.