Examples of using "Rapid" in a sentence and their turkish translations:
Leyla hızlı dehidrasyona maruz kaldı.
Bilgisayarlar hızla gelişti.
Hızlı hareketin de avantajları vardır.
Çok hızlı bir gelişme, 9.600 civarında.
Tom hızlı bir okuyucu değil.
Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.
Uygarlığın ilerlemesi çok hızlıdır.
O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı.
İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.
İthalattaki hızlı büyüme bizi şaşırtıyor.
Bu nehrin akıntısı hızlıdır.
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
Hisse senedi fiyatlarında hızlı bir düşüş vardı.
Kentin hızlı büyümesi bizi şaşırttı.
Onlar kentin hızlı büyümesine şaşırdılar.
Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.
Dünya nüfusunda hızlı bir artış var.
Tom'un Fransızcadaki hızlı gelişmesine şaşırdım.
Kamu hizmetleri sektörünün hızla büyümesini bekliyoruz.
Şimdi de, sırrımı laf kalabağı arasına gizlemek amacıyla
Hızlı iklim değişimi denen şeydi.
daha küçük bir akıntıda bana yüzme alıştırması yaptırdılar.
ve bu hızlı değişimin zorunlu olduğunu bilmiyorlar.
- Bilgisayar bilimi ülkemizde hızlı bir ilerleme kaydetti.
- Bilgisayar bilimi ülkemizde hızlı bir ilerleme yaptı.
Dövüş hızlı darbeler değişimi ile başladı.
Biz ithalat miktarlarındaki hızlı büyümeye şaşırdık.
Bu hızlı akıntıda yüzmek tehlikeli olmalı.
Burada nüfusta hızlı bir artış oldu.
Bilgisayar endüstrisinin gelişimi çok hızlıydı.
Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.
Tom hızlı bir okuyucu değil.
Öğrenci sıkı çalıştığından beri hızla ilerliyor.
O sık sık hızlı hamleler yaparak ve ordusunu cephe boyunca dizerek düşman tarafının komutanlarını savunmasız halde yakalıyordu.
Bayezid'in ani yürüyüşü Hıristiyanları şaşırttı, ancak aynı zamanda