Translation of "Action" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Action" in a sentence and their turkish translations:

Action!

- Motor!
- aksiyon

Take action.

Harekete geç.

Because "expectation + action

Çünkü: "Beklenti + eylem

Lights, camera, action!

Işıklar, kamera, aksiyon!

Time for action!

Eylem zamanı!

We demand action.

Biz eylem talep ediyoruz.

We need action.

Eyleme ihtiyacımız var.

We want action.

Biz hareket istiyoruz.

Layla took action.

Leyla harekete geçti.

Action is needed!

Aksiyon lazım!

Is a mental action.

zihinsel bir aktivite olduğunu söyleyebiliriz.

Who's bold in action.

eylemlerde gözü pek olan kadından.

They immediately took action

Hemen harekete geçtiler

Her action deserves respect.

Onun eylemi saygıyı hak ediyor.

It's time for action.

Eylem zamanı.

Less words, more action.

- Az laf, çok iş!
- Az konuşalım, çok iş yapalım!

Urgent action is needed.

Acil eylem gerekli.

His action frightened us.

Onun eylemi bizi korkuttu.

Everyone is expecting action.

- Herkes hareket bekliyor.
- Herkes eylem bekliyor.

Let's see some action.

Biraz hareket görelim.

Tom sprang into action.

Tom harekete geçti.

We need some action.

Biraz eyleme ihtiyacımız var.

We need more action.

Daha fazla eyleme ihtiyacımız var.

Will Tom take action?

Tom harekete geçecek mi?

Fadil jumped into action.

Fadıl harekete geçti.

Tom likes action movies.

Tom, aksiyon filmlerinden hoşlanır.

- What's your favorite action movie?
- What is your favorite action movie?

En sevdiğin aksiyon filmi nedir?

- Tom likes watching action movies.
- Tom likes to watch action movies.

- Tom aksiyon filmi izlemeyi seviyor.
- Tom vurdulu kırdılı film izlemeyi sever.

How you can take action,

Nasıl harekete geçeceksin,

We need action, not words.

Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.

He is regretting his action.

Hareketinden dolayı pişmanlık duyuyor.

The landlord promised immediate action.

Ev sahibi acil eylem için söz verdi.

Immediate action should be taken.

Acil eylem alınmalı.

Appropriate action is needed now.

Artık uygun bir eylem gerekli.

The commission took no action.

Komisyon hiçbir eylem yapmadı.

What we need is action.

İhtiyacımız olan eylem.

Is it an action movie?

Bu bir aksiyon filmi mi?

Get ready for some action.

Biraz aksiyon için hazır ol.

Every action has its consequence.

Her hareketin kendi sonucu vardır.

The Mexican army threatened action.

Meksika ordusu eylem tehdidinde bulundu.

Where did he see action?

O, eylemi nerede gördü?

This action left Tom angry.

Bu hareket Tom'u öfkeli bıraktı.

I've seen Tom in action.

Tom'u hareket halinde görmedim.

Tom was killed in action.

Tom eylemde öldürüldü.

They had voted for action.

Onlar eylem için oy vardı.

They were ready for action.

Onlar eylem için hazırdı.

Western leaders condemned the action.

Batılı liderler eylemi kınadı.

The president wanted immediate action.

Başkan derhal eylem istedi.

Rapid action also has advantages.

Hızlı hareketin de avantajları vardır.

Tom immediately sprang into action.

Tom derhal harekete geçti.

There's more talk than action.

Eylemden fazla söz var.

The school is taking action.

Okul harekete geçiyor.

No formal action was taken.

Resmi bir işlem yapılmadı.

I'm glad they took action.

Harekete geçtikleri için memnun oldum.

Sami decided to take action.

Sami harekete geçmeye karar verdi.

- Tom is all talk and no action.
- Tom is all words and no action.

Tom çok konuşan ve az iş yapan biridir.

Many women of strength and action.

birçok kadının gücünü ve eylemini kaydeder.

And here it is in action.

İşte bu şekilde çalışıyor.

The new psychology of climate action

İklim eyleminin yeni psikolojisi

The soldier was killed in action.

- Asker eylemde öldürüldü.
- Asker, operasyon sırasında öldürüldü.

He had little freedom of action.

- O, az bir hareket özgürlüğüne sahipti.
- Onun hareket özgürlüğü kısıtlıydı.

His plan was put into action.

Onun planı uygulamaya konulmuştur.

Tom is a man of action.

Tom bir eylem adamı.

He is a man of action.

O bir eylem adamı.

Now is the time for action.

Şimdi eylem zamanı.

His prompt action prevented an epidemic.

Onun zamanında müdahale salgını engelledi.

We've seen our share of action.

Eylem payımızı gördük.

We'll go wherever the action is.

Aksiyon nerede olursa olsun gideceğiz.

I knew you liked that action.

O eylemden hoşlandığını biliyordum.

The time is ripe for action.

Zaman eylem için uygun.

The school is considering disciplinary action.

Okul disiplin eylemi düşünüyor.

No further action will be taken.

Başka bir işlem yapılmayacaktır.

Thomas is a man of action.

Thomas bir eylem adamıdır.

Those troops are going into action.

O birlikler harekete geçecekler.

Our son was killed in action.

Oğlumuz eylemde öldürüldü.

He is deliberate in his action.

O, eylemlerinde kasıtlıydı.

I'd like to see some action.

Biraz eylem görmek istiyorum.

Sami put his plan into action.

Sami planını eyleme geçirdi.

So that you can take consistent action.

ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.

But then we start to take action.

Sonra harekete geçmeye başlarız.

Because right now, strategic action is critical

çünkü şu anda, bizi geriye çeken sistemi

Does positive action build positive brain functioning?

Pozitif eylemler pozitif beyin işlevi yaratır mı?

Prompt action prevents trouble in the future.

Zamanında yapılan eylem gelecekteki sorunu engeller.

I take full responsibility for the action.

Eylem için tam sorumluluk alıyorum.

The dancer's graceful action charmed the audience.

Dansçının zarif eylemi seyirciyi hayran bıraktı

We need less talk and more action.

Daha az konuşup daha çok eylem yapmalıyız.

We agreed to elaborate an action plan.

Biz bir eylem planı hazırlamak için anlaştık.

Rather than cry, you should take action!

Ağlamak yerine harekete geçmelisin!

The situation called for quick, decisive action.

Durum hızlı ve kararlı hareket etmeyi gerektiriyordu.

You're always all talk and no action!

Hep laf, hiç icraat yok.

I see no other course of action.

- Başka bir hareket tarzı göremiyorum.
- Başka nasıl hareket edilir bilmiyorum.