Translation of "Computers" in Turkish

- Computers are complicated machines.
- Computers are complex machines.

Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.

- I have three computers.
- I've got three computers.

Üç bilgisayarım var.

She assembles computers.

O, bilgisayarları monte eder.

I hate computers.

Bilgisayarlardan nefret ediyorum.

I use computers.

- Bilgisayarları kullanıyorum.
- Bilgisayar kullanıyorum.
- Bilgisayar kullanırım.

Computers are machines.

Bilgisayarlar makinedir.

I sell computers.

Bilgisayar satarım.

Who needs computers?

Kimin bilgisayarlara ihtiyacı var?

Tom sells computers.

Tom bilgisayar satar.

Sami stole computers.

Sami bilgisayarları çaldı.

Sami loved computers.

Sami bilgisayarları seviyordu.

He loved computers.

Bilgisayarları seviyordu.

- Computers are of great use.
- Computers are very useful.

Bir bilgisayar çok faydalıdır.

- I am interested in computers.
- I'm interested in computers.

Bilgisayarlara ilgi duyuyorum.

Inoue doesn't like computers.

Inoue bilgisayarlar sevmez.

Indeed, computers are destructive.

Gerçekten, bilgisayarlar yıkıcıdır.

Computers make people stupid.

Bilgisayarlar insanları aptallaştırır.

Tom has two computers.

- Tom'un iki tane bilgisayarı var.
- Tom'da iki adet bilgisayar var.

These computers are mine.

- Bu bilgisayarlar benim.
- Bu bilgisayarlar benimdir.

Compare these two computers.

Bu iki bilgisayarı karşılaştır.

Computers have no family.

Bilgisayarların ailesi yok.

How do computers work?

Bilgisayarlar nasıl çalışır.

Indeed, computers are detrimental.

Gerçekten, bilgisayarlar zararlıdır.

There are computers here.

Burada bilgisayarlar var.

Computers are complex machines.

Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.

Tom doesn't like computers.

Tom bilgisayarları sevmez.

Where are the computers?

Bilgisayarlar nerede?

Do the computers work?

Bilgisayarlar çalışıyor mu?

Computers are amazing devices.

- Bilgisayarlar inanılmaz cihazlardır.
- Bilgisayarlar inanılmaz aygıtlardır.

They can repair computers.

Bilgisayar tamir edebilirler.

Tom has three computers.

Tom'un üç tane bilgisayarı var.

He has two computers.

- Onun iki bilgisayarı var.
- İki tane bilgisayarı var.

Computers save us time.

Bilgisayarlar bize vakit kazandırır.

- Do you sell second-hand computers?
- Do you sell pre-owned computers?

İkinci el bilgisayar satıyor musunuz?

If the computers come home

bilgisayarlar eve geldikten sonra ise

I am interested in computers.

Bilgisayarlara ilgi duyuyorum.

He is familiar with computers.

O, bilgisayarlara aşinadır.

Computers are better than us.

Bilgisayarlar bizden daha iyi.

You are interested in computers.

Bilgisayarlarla ilgili misin?

Personal computers are very useful.

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.

Don't you have two computers?

İki bilgisayarın yok mu?

These computers use punch cards.

Bu bilgisayarlar delikli kart kullanıyor.

Can computers translate literary works?

Bilgisayarlar edebi eserleri çevirebilir mi?

I have several old computers.

Birkaç tane eski bilgisayarım var.

Some people don't own computers.

Bazı insanların kendi bilgisayarları yok.

Tom is interested in computers.

Tom bilgisayarlarla ilgileniyor

I'm not connecting your computers.

Ben senin bilgisayarlarını bağlamıyorum.

Computers have made rapid progress.

Bilgisayarlar hızla gelişti.

Computers are constantly being improved.

Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.

Computers have invaded every field.

Bilgisayarlar her yeri işgal etti.

Ania is interested in computers.

Ania bilgisayarlara meraklıdır.

Do you have two computers?

İki tane bilgisayarın var mı?

Early computers used punch cards.

İlk bilgisayarlar delikli kart kullandı.

The suspect reportedly stole computers.

Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.

- We have equipped our office with computers.
- We've equipped our office with computers.

Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.

Computers are really selling like hotcakes.

Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.

Personal computers are of great use.

Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.

He eats, breathes and sleeps computers.

O, yer, nefes alır ve bilgisayarlarla uyuklar.

Tom knows how to repair computers.

Tom bilgisayarları nasıl onaracağını biliyor.

I repair computers almost every day.

Ben hemen hemen her gün bilgisayar tamir ederim.

These are different types of computers.

Bunlar bilgisayarların farklı türleridir.

The room was filled with computers.

Oda bilgisayarlarla doluydu.

You know how to fix computers.

Bilgisayarları onarmayı biliyorsun.

Can computers actually translate literary works?

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?

I don't know much about computers.

Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.

Hackers break into computers without permission.

Bilgisayar korsanları bilgisayarlara izinsiz girerler.

Would computers understand what we say?

Bilgisayarlar bizim ne dediğimizi artık anlayacak mı?

Computers are like cats: totally unpredictable.

Bilgisayarlar kediler gibidirler: tamamen öngörülemeyen.

Do you know anything about computers?

Bilgisayarlar hakkında bir şey biliyor musun?

We all hate television and computers.

Televizyon ve bilgisayarlardan hepimiz nefret ederiz.

We do not fix computers here.

Biz burada bilgisayar tamir etmiyoruz.

Tom doesn't know anything about computers.

Tom bilgisayarlar hakkında bir şey bilmiyor.

I know how to repair computers.

Bilgisayarlar nasıl onarılır biliyorum.

He knows how to repair computers.

O, bilgisayarları nasıl tamir edeceğini bilir.

She knows how to repair computers.

O, bilgisayarları nasıl onaracağını biliyor.

Mary knows how to repair computers.

Mary bilgisayarların nasıl onarılacağını bilir.

We know how to repair computers.

Bilgisayarları nasıl tamir edeceğimizi biliyoruz.

They know how to repair computers.

Onlar bilgisayarları nasıl tamir edeceğini biliyor.

These days many people use computers.

Bu günlerde birçok insan bilgisayar kullanır.

Computers were invented forty years earlier.

Bilgisayarlar kırk yıl önce icat edildi.

I'm not really familiar with computers.

Bilgisayarlara gerçekten aşina değilim.

Tom knows a lot about computers.

Tom bilgisayarlar hakkında çok şey biliyor.

I do work related to computers.

Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.

Tom doesn't know how computers work.

Tom bilgisayarların nasıl çalıştığını bilmiyor.

I know a lot about computers.

Bilgisayarlar hakkında çok şey biliyorum.

I don't know anything about computers.

Bilgisayarlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.