Translation of "Racism" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Racism" in a sentence and their turkish translations:

Is racism.

ırkçılık.

He opposes racism.

O, ırkçılığa karşı çıkar.

This is racism.

Bu ırkçılıktır.

That's pure racism.

Bu düpedüz ırkçılık.

How did racism start?

Irkçılık nasıl başladı?

racism in their profession.

Mesleklerindeki ırkçılık.

Say no to racism.

Irkçılığa hayır diyin.

This is just racism!

Bu sadece ırkçılıktır!

That's still technically racism.

Bu hala teknik olarak ırkçılık.

Racism exists even on television.

Irkçılık televizyonda bile var.

Racism is a serious issue.

Irkçılık ciddi bir konu.

Even on TV there's racism.

Irkçılık televizyonda bile var.

Racism today isn't so overt.

- Irkçılık bugün çok açık değildir.
- Irkçılık bugün o kadar belirgin değildir.

Racism didn't start with a misunderstanding,

Irkçılık bir yanlış anlaşılma ile başlamadı

And racism is bigger than America.

ve ırkçılık da Amerika'dan daha üstün.

Institutional racism is a serious problem.

Kurumsal ırkçılık ciddi bir sorundur.

Racism is common in many societies.

Irkçılık birçok toplumda yaygındır.

We all need to fix racism.

Irkçılığı çözmeliyiz.

racism is wrong; racists are bad people.

ırkçılık yanlış, ırkçılar kötü insanlar.

Because racism is about behaviors, not feelings.

Çünkü ırkçılık hislerle değil, davranışlarla alakalı.

The next generation will never know racism.

Gelecek nesil ırkçılığı asla bilmeyecek.

Black Americans continued to suffer from racism.

Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.

We have to stand up against racism.

Irkçılığa göğüs germeliyiz.

About systemic racism in America and public policy.

ve kamu politikası hakkında çok şey öğrettiğimi söylerdi.

Are too young to have conversations around racism,

ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir

In the historic patterns of racism and sexism

Bunu tarihimize şekil veren ırkçılık ve seksizmin

Layla's letters revealed the extent of her racism.

Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı.

Sami has gone through racism just for being Muslim.

Sami sadece Müslüman olmasından dolayı ırkçılığa maruz kaldı.

Now when you define racism in terms of measurable behaviors,

Irkçılığı ölçülebilir davranışlar olarak tanımlarsanız

Institutionalised racism is a significant problem within the police force.

Kurumsallaşmış ırkçılık polis gücü içinde önemli bir sorun.

Racism and homophobia are still major problems in professional football.

Irkçılık ve homofobi hala profesyonel futbolda önemli sorunlardır.

For a long time, racism was just such a puzzle to me.

Irkçılık benim için bir bilmece olarak kaldı uzun bir zaman.

The Beurs March broke out after several episodes of racism and violence.

Beurs March birkaç bölüm ırkçılık ve şiddetten sonra patlak verdi.

Heart of Darkness raises important questions about imperialism, as well as racism.

Heart of Darkness ırkçılık kadar emperyalizm hakkında önemli sorular yükseltir.