Translation of "Questionable" in Turkish

I've done questionable things.

Kuşkulu şeyler yaptım.

It's a questionable policy.

Bu tartışılabilir bir politika.

The evidence is questionable.

Kanıt sorgulanabilir.

Tom made some questionable choices.

Tom bazı kuşkulu seçimler yaptı.

She had a questionable past.

Onun kuşkulu bir geçmişi var.

In all cases, it is questionable.

Her durumda, bu sorgulanabilir.

The behaviour of many people is questionable.

Birçok insanın davranışları şüpheli.

I think his job resume is questionable.

Onun iş özgeçmişinin sogulanabilir olduğunu düşünüyorum.

- Their honesty is questionable.
- Their honesty is dubious.

Onların dürüstlüğü şüphelidir.

There are many questionable points in this ledger.

Bu hesap defterinde birçok şüpheli noktalar var.

He had no way of knowing whether or not Hannibal was setting up another trap and it is questionable

Hannibal'ın yeni bir tuzak kurup kurmadığını bilmenin bir yolu yoktu ve Romalıların...