Translation of "Pending" in Turkish

Funeral arrangements are pending.

Cenaze düzenlemeleri devam ediyor.

Plans are still pending.

Planlar hâlâ muallakta oluyor.

Tom's case is pending.

Tom'un davası askıda kalıyor.

An investigation is still pending.

Soruşturma hâlâ beklemede.

Numerous other lawsuits are pending.

Diğer birçok dava bekliyor.

Tom's funeral arrangements are pending.

Tom'un cenaze düzenlemeleri bekliyor.

The debate on spending is pending.

Harcama konusundaki tartışma bekliyor.

We postponed our picnic pending a change in the weather.

Havada beklenen değişikliklikten pikniğimizi erteledik.