Translation of "Funeral" in Turkish

That's your funeral.

O, senin sorunundur.

When's the funeral?

Cenaze töreni ne zaman?

He composed a funeral march for his own funeral.

Kendi cenazesi için bir cenaze marşı besteledi.

Many attended his funeral.

Birçoğu onun cenazesine katıldı.

The funeral is tomorrow.

Cenaze yarın.

The funeral was yesterday.

Cenaze töreni dündü.

Funeral arrangements are pending.

Cenaze düzenlemeleri devam ediyor.

I attended Tom's funeral.

Tom'un cenaze törenine katıldım.

Dan attended Linda's funeral.

Dan Linda'nın cenaze törenine katıldı.

Tom attended Mary's funeral.

Tom, Mary'nin cenaze törenine katıldı.

Tom's funeral is today.

Tom'un cenazesi bugün.

I attended his funeral.

Ben onun cenaze törenine katıldım.

Hundreds attended Tom's funeral.

Yüzlerce kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.

Who saw the funeral today?

Bugün cenazeyi kim izledi?

Many people attended his funeral.

Birçok kişi onun cenaze törenine katıldı.

Many people attended her funeral.

Cenazesine birçok insan katıldı.

I didn't attend his funeral.

Ben onun cenaze törenine katılmadım.

Was Tom at the funeral?

Tom cenazede miydi?

Tom went to Mary's funeral.

Tom, Mary'nin cenazesine gitti.

Tom wasn't at Mary's funeral.

Tom Mary'nin cenaze töreninde değildi.

Many people attended Tom's funeral.

Birçok kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.

Tom's funeral is on Monday.

Tom'un cenaze merasimi pazartesi günüdür.

Tom didn't attend Mary's funeral.

Tom Mary'nin cenaze törenine katılmadı.

Tom's funeral arrangements are pending.

Tom'un cenaze düzenlemeleri bekliyor.

I wasn't at Tom's funeral.

Tom'un cenazesinde yoktum.

I didn't attend Tom's funeral.

- Tom'un cenazesinde yoktum.
- Tom'un cenazesine katılmadım.

Sami was planning Layla's funeral.

Sami, Leyla'nın cenaze törenini planlıyordu.

Sami paid for the funeral.

Sami cenaze için para ödedi.

Sami is at a funeral.

Sami cenazede.

- Tom's funeral will be this weekend.
- Tom's funeral is taking place this weekend.

Tom'un cenaze töreni bu hafta olacak.

- I will definitely go to your funeral.
- I will definitely attend your funeral.

Kesinlikle cenazene katılacağım.

Did you go to Tom's funeral?

Tom'un cenaze törenine gittin mi?

Many people went to Tom's funeral.

Birçok kişi Tom'un cenazesine gitti.

Silence prevailed along the funeral route.

Cenaze yolu boyunca sessizlik hüküm sürdü.

I have a funeral to attend.

Katılacak bir cenazem var.

I've got to make funeral arrangements.

Cenaze düzenlemelerini yapmak zorundayım.

Tom's funeral was three days ago.

Tom'un cenazesi üç gün önceydi.

I didn't go to the funeral.

Cenazeye gitmedim.

About thirty people attended Tom's funeral.

Yaklaşık otuz kişi Tom'un cenaze törenine katıldı.

Only three people attended Tom's funeral.

Tom'un cenaze törenine sadece üç kişi katıldı.

I didn't go to Tom's funeral.

Tom'un cenaze törenine gitmedim.

Tom didn't cry at Mary's funeral.

Tom Mary'nin cenazesinde ağlamadı.

I didn't cry at Tom's funeral.

Tom'un cenazesinde ağlamadım.

Tom's funeral will be on Monday.

Tom'un cenaze töreni pazartesi günü olacak.

I saw Tom at the funeral.

Tom'u cenazede gördüm.

Sami didn't cry at the funeral.

Sami cenaze töreninde ağlamadı.

I've never been to a funeral.

Hiç cenazeye gitmedim.

Tom didn't go to Mary's funeral.

Tom, Mary'nin cenazesine gitmedi.

Sami took Layla to the funeral.

Sami Leyla'yı cenazeye götürdü.

His funeral will be this weekend.

Cenazesi bu hafta sonunda.

They made a toast at his funeral.

Onlar onun cenaze töreninde bir tost yaptılar.

A lot of people attended Tom's funeral.

Tom'un cenazesine birçok insan katıldı.

Tom spoke very eloquently at Mary's funeral.

Tom Mary'nin cenazesinde çok ikna edici biçimde konuştu.

I've got a funeral to go to.

Gidecek bir cenaze törenim var.

I saw Tom at the funeral today.

Bugün cenazede Tom'u gördüm.

A great many people attended his funeral.

Onun cenaze törenine pek çok kişi katıldı.

I saw you yesterday at the funeral.

Seni dün cenaze töreninde gördüm.

Tom's funeral is taking place this weekend.

Tom'un cenaze töreni bu hafta sonu gerçekleşiyor.

What kind of funeral do you want?

Ne tür bir cenaze töreni istiyorsun?

There were many people at the funeral.

Cenaze merasiminde bir sürü insan vardı.

I love the rhythm of funeral marches.

Cenaze marşlarının ritmini seviyorum.

I will definitely go to your funeral.

Ben senin cenazene kesinlikle gideceğim.

He did not cry at her funeral.

Onun cenazesinde ağlamadı.

Tom and Mary were at John's funeral.

Tom ve Mary, John'un cenazesindeydiler.

I saw them at the funeral today.

Bugün onları cenaze töreninde gördüm.

I saw him at the funeral today.

Bugün onu cenaze töreninde gördüm.

I saw her at the funeral today.

Bugün onu cenaze töreninde gördüm.

Tom's funeral will be held on Monday.

Tom'un cenaze töreni Pazartesi günü yapılacak.

Tom and I were at Mary's funeral.

Tom ve ben Mary'nin cenaze törenindeydik.

Tom went to Boston for a funeral.

Tom bir cenaze için Boston'a gitti.

Sami was planning a funeral for Layla.

Sami, Leyla için cenaze planlıyordu.

Sami is at a funeral with Layla.

Sami Leyla'yla cenazedeydi.

Sami went to the funeral with Layla.

- Sami cenazeye Leyla'yla gitti.
- Sami cenazeye Leyla'yla birlikte gitti.

Sami attended the funeral prayer of Fadil.

Sami Fazıl'ın cenaze namazına katıldı.

Ali's grandfather was a funeral inventory trader.

Ali'nin dedesi levazımatçıydı.

- I thought it was a beautiful funeral service.
- I thought that it was a beautiful funeral service.

Onun güzel bir cenaze hizmeti olduğunu düşündüm.

- I'm sorry I couldn't come to Tom's funeral.
- I'm sorry that I couldn't come to Tom's funeral.

Tom'un cenazesine gelemediğim için üzgünüm.

The funeral parlor is next to the cemetery.

Cenaze evi mezarlığa yakındı.

What kind of a funeral do you want?

Ne tür bir cenaze töreni istiyorsun?

We should find out when Tom's funeral is.

Tom'un cenazesinin ne zaman olduğunu öğrenmemiz gerekir.

I think you should go to Tom's funeral.

Bence Tom'un cenazesine gitmelisin.

I have to go to a funeral today.

Bugün bir cenazeye gitmek zorundayım.

The monarch is supposed to attend the funeral.

- Hükümdarın cenaze törenine katılması gerekiyor.
- Hükümdar cenaze törenine katılmalı.

Funeral services will take place in the cathedral.

- Cenaze hizmetleri katedralde düzenlenecek.
- Cenaze hizmetleri katedralde yapılacak.

Tom Jackson didn't attend Senator John Smith's funeral.

Tom Jackson Senatör John Smith'in cenaze törenine katılmadı.

King John gave his father a magnificent funeral.

Kral John, babasına muhteşem bir cenaze töreni yaptı.

None of Tom's relatives came to his funeral.

Tom'un akrabalarından hiçbiri cenazesine gelmedi.

Your dress is too colourful for a funeral.

Elbiseniz cenaze töreni için çok renkli.

Why are wearing gold pants to a funeral?

Bir cenaze töreni için neden altın renkli pantolon giyiyorsun?

Tom has to go to a funeral today.

Tom bugün bir cenaze törenine gitmeli.

Blue is a great color for a funeral.

Mavi, bir cenaze için harika bir renktir.

I am going to attend a funeral tomorrow.

Yarın bir cenazeye katılacağım.

- Tom could not afford to pay for his mother's funeral.
- Tom couldn't afford to pay for his mother's funeral.

Tom, annesinin cenaze töreni için para ödemeyi göze alamadı.

- Tom told me that he's never been to a funeral.
- Tom told me he's never been to a funeral.

- Tom hiç cenazeye gitmediğini söyledi bana.
- Tom bana hiç cenaze törenine katılmadığını söyledi.

The lady's funeral was held at the local church.

Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.

It is traditional to wear black to a funeral.

Bir cenaze töreni için siyah giymek gelenekseldir.