Examples of using "Postponed" in a sentence and their turkish translations:
O, partiyi erteledi.
Ben olguyu erteledim.
Biz etkinliği erteledik.
Tom partiyi erteledi.
Biz toplantıyı erteledik.
Ralli ertelendi.
Ertelenebilir.
Bizim konserimiz ertelendi.
Tom partiyi erteledi.
Toplantı ertelendi.
Görüşme ertelendi.
Oyun ertelendi.
Etkinlik ertelendi.
Görüşme yarına kadar ertelendi.
Oyun süresiz olarak ertelendi.
Futbol oyunumuz ertelenecek.
Program yeniden ertelendi.
Oyun süresiz ertelendi.
Tom Boston'a yolculuğunu erteledi.
Tom Avustralya'ya seyahatini erteledi.
Düğünümüzü Ekim ayına kadar erteledik.
İstanbul gezisini erteledi.
İstanbul seyahatini erteledi.
Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi.
Yarına kadar gidişini erteledi.
Konferansı önümüzdeki cuma gününe erteledik.
Oyun gelecek pazara kadar ertelendi.
Ben toplantının ertelenmesini öneriyorum.
Planın ertelenmesini önerdim.
Tom'un uçuşu üç saat ertelendi.
Toplantı yarına kadar ertelendi.
Final oyunu yarına ertelendi.
Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi.
Tom ayrılışını üç gün erteledi.
Tom Boston'a olan gezisini erteledi.
Uçağı üç saat rötar yaptı.
Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.
Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
Yağmur nedeniyle gezileri ertelendi.
Gidişimizi fırtına yüzünden erteledik.
Tenis maçı yağmur nedeniyle ertelendi.
Bizim profesör gelecek haftaya kadar sınavı erteledi.
Tom muhtemelen toplantının neden ertelendiğini biliyor.
Çeşitli nedenlerle kalkış ertelenecek.
Olay bir sonraki duyuruya kadar ertelendi.
Tom toplantının niçin ertelendiğini bilmiyor.
Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.
Kutsal ayin iki kez ertelendikten sonra gerçekleşti.
Karar ertelendi.
Kötü hava nedeniyle gezimi erteledim.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
Toplantı kötü hava nedeniyle ertelendi.
Tom toplantının neden ertelendiğini bilmediğini söyledi.
Havada beklenen değişikliklikten pikniğimizi erteledik.
Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.
Yarın yağmur yağabilir, beyzbol maçı iptal edilecek.
Geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğum için randevumu erteledim.
Tom toplantının gelecek pazartesiye kadar ertelenmesini önerdi.
Toplantı, bu ayın 20'sine ertelenecek.
Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.
Tom Mary hastaneden çıkıncaya kadar partisini erteledi.
İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim.
Mısırdaki savunma hazırlıkları devam ederken Qutuz'a Hülagünün Mısır seferini erteleyip
Tom pazara kadar gidişini erteledi.
Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.
sayısını ve konumunu en kısa sürede yeniden gözden geçirmelerini ve saldırıyı iki saat geciktirmelerini tavsiye etti.
Oyun gelecek pazara kadar ertelendi.
Oyun gelecek haftaya kadar ertelendi.
Kötü havadan dolayı oyun ertelendi.