Translation of "Particle" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Particle" in a sentence and their turkish translations:

My specialty is particle physics.

Benim uzmanlığım parçacık fiziği.

Is light a wave or a particle?

Işık, dalga mı yoksa parçacık mı?

Sami was working on a particle accelerator.

Sami bir parçacık hızlandırıcı üzerinde çalışıyordu.

We'd like to know what particle it is.

Bunun ne tür bir parçacık olduğunu bilmek istiyoruz.

This particle turns a noun into a verb.

Bu edat bir ismi bir fiile dönüştürür.

Regardless of whether we find that particle anytime soon,

Bu parçacığı yakın zamanda bulup bulamayacağımıza bakmaksızın

The Higgs boson has been called the God particle.

Higgs bozonu, Tanrı parçacığı olarak adlandırıldı.

So, most physicists think that dark matter is a particle,

Çoğu fizikçi karanlık maddenin atom altı parçacıklara çok benzeyen

He does not have a particle of honesty in him.

İçinde bir parça dürüstlüğe sahip değil.

The Large Hadron Collider is the world's largest particle accelerator.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısıdır.

A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.

Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.

I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.

Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım.