Examples of using "Ours" in a sentence and their turkish translations:
Her şey bizim.
O bizimkilerden biri.
Bizimkiydi.
O bizim.
Zafer bizimdir.
Onların arabası bizimkini solladı.
Seçim bizim.
bizimkinden daha fazla
Zafer bizimdir.
O bizimki değildi.
Bunlar bizim.
O bizimkiydi.
Bizimki değil mi?
Bu bizim.
- Biz bizimkinin getirdik.
- Bizimkileri getirdik.
Bunlar bizim mi?
Bu kedi bizim değil.
Zafer bizimdir.
- Hangi araba bizim?
- Hangi araba bizimki?
Hangi takım bizim?
Köpek bizim.
Bu bizim değil.
Savaş bizimdir.
Gün bizimdir.
Bu yer bizim.
Onun arabası bizimkini geçti.
Senin araban bizimkini geçti.
- Onlar bizim arabalarımız.
- Bu arabalar bizim.
- Bizimki hangisi?
- Hangisi bizimki?
Bu kitaplar bizimdir.
- Sorun bizim değil.
- Sorun bizimki değil.
Bu bizimdir.
Bu okul bizimdir.
Kitaplar bizim.
Bizimkiler kaça mal oldu?
Bu toprak bizim değil.
Güller bizim.
- O bizim değil, onların problemi.
- O onların sorunu, bizim değil.
Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
Bu bizimkilerden biri mi?
Onların fiyatı bizimkinin altındadır.
Onlar bizim iyi arkadaşlarımız.
Bunlar bizim, değil mi?
Bu kedi bizim değil.
Ben bizimkinin çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Bir de bizimkine bakın. Kore'nin hırsını.
Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Onların arabası bizimkine yakın park edilir.
Bizim olanı korumak zorundayız.
Sizin takım bizimkinden daha iyi.
Tom bizim bir arkadaşımızdır.
Onun anne babası bizimkinden daha yaşlı.
Bu senin hatan mı yoksa bizim mi?
Bu fotoğraf onun değil. Bizim.
Onların ailesi bizimkinden daha yaşlı.
Köşe başındaki ev bizim.
Onun düşüncesi bizimkinden oldukça farklı.
Onların giysileri maviydi, bizimkilerse beyaz.
Onların elmaları bizimki kadar lezzetli değil.
Bir arkadaşımızı arıyoruz.
Bu Tom'un sorunu olur, bizimki değil.
Sorunun bizim olmadığını söyledin.
Bu sorun hem sizin hem de bizim.
Bay Tanaka bizim arkadaşımızdır.
Tom sadece bizim bir arkadaşımız.
Onlarınki bizimki kadar eski değil.
Tom bizim iyi bir arkadaşımız.
Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar.
Bunlar bizim kitaplarımız.
Bu araba bizimdi. Şimdi onların.
Tom ve Mary bizim iyi arkadaşlarımızdır.
Onun yöntemi bizimkinden çok daha etkili.
Onlar bizimkine yakın bir evde yaşıyorlar.
Bu masa bizimki kadar büyüktür.
bizimkinden daha gelişmiş bir teknoloji geliştirmiş olsunlar,
Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...
O da bizim. Biz ödüyoruz. Yani devletimiz ödüyor.
İsteyerek elde ettiğimiz şey gerçekten bizim değildir.
Bizimki hariç caddemizdeki her ev maviydi.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.
Tom ve Mary bizimkinin karşısındaki daireye taşındı.
Bir ailenin bizimkinden daha işlevsiz olduğunu düşünmek zor.
bizim bu dünyamızda onlara nasıl davranacağımız konusunda,
Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
Mali desteği, bu projemiz için vazgeçilmezdir.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
Koklama duyuları bizimkinden 100 kat daha iyi.
Peki bizim şimdilerimiz ile diğer insanların şimdileri de acaba aynı mı?
Onun evi bizimkine göre iki-üç kat büyük.
Bizimki gibi işbirliğine bu denli bağımlı bir ekonomide
Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
Ülkemiz galip gelecek çünkü ordumuz büyük ve cesur bir ordudur.