Examples of using "Victory" in a sentence and their turkish translations:
Zafer bizimdir.
Zaferinden dolayı tebrik ederim.
Zafer bizimdir.
Zafer acıdır.
Onlar bir zafer kazandılar.
Zafer bizi heyecanlandırdı.
Zafer için tebrik ederiz!
Bir zafere ihtiyacımız var.
Zafer sizindir.
O kolay bir zafer.
- Bu senin zaferin.
- Bu sizin zaferiniz.
Bu senin zaferin.
Zaferi çok arzu ediyorum.
Ben zaferden eminim.
Zaferini kutlarım.
Biz zaferden eminiz.
Bu herkesin zaferidir.
Ben bir zafer hissediyorum.
Ancak Bayazid tam bir zafer kazandı.
Biz zafer için çok savaştık.
Bu büyük bir zafer.
Onur olmadan, zaferin içi boştur.
Büyük zaferin için tebrikler.
Bu önemli bir zaferdir.
Zafer bizim tarafımızda.
İnsanlar zaferi selamladılar.
Zafer kolayca elde edilmez.
Ahlaki bir zaferdi.
Açık bir zaferdi.
Zaferi kutlamalıyız.
- Tom bir zafer dansı yaptı.
- Tom zafer dansı yaptı.
İki taraf da zaferden emindi.
ama kazancını değerlendirmeyi beceremedi.
Zafer onu kahraman yaptı.
Oyuncu zafere katkıda bulundu.
Onun zaferi onu bir kahraman yaptı.
Zaferimiz için bizi kutladılar.
Onun zaferinden eminim.
Bu, zaferin tadı.
O, tam bir zafer değildi.
İnsanlar bir zafer konuşması bekledi.
Takımımız büyük bir zafer kazandı.
Bizim zafer beklentilerimiz yok.
Tom'un zaferini kutladı.
"Nike", eski Yunanca'da "zafer" anlamına gelir.
Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.
Zafer kazanmış olmakla övündü.
- Tom'un stratejisi zaferden sorumluydu.
- Tom, stratejisiyle zaferin mimarı oldu.
- Zaferi getiren Tom'un stratejisiydi.
Zaferi sonuna kadar tartıştık.
O, Tom için kişisel bir zaferdi.
Başkan Tom Johnson bir zafer konuşması yaptı.
Tom zaferi şarapla kutluyor.
Öğleden gün batımına kadar zafer şüpheli idi.
Antrenör takımını galibiyete yönlendirdi.
Jackson için büyük bir zaferdi.
Sonunda, galibiyetin sevincini tattılar.
Takımımız büyük bir zaferden sonra yuvaya döndü.
Zafer sayesinde o bir kahraman oldu.
O zafer, ulusal bir gurur kaynağı oldu.
Sonunda zafer çanları çaldı.
Onlar Lincoln'un bir zafer konuşması yapmasını istedi.
En büyük zafer kendinizi yenmektir.
Friedland yakınlarında bulduğunda saldırdı. Kolay bir zafer bekliyordu.
Savaş Müttefik Devletler için zaferle sona erdi.
Herkes, bu olası olmasa bile zafere inanır.
En güzel zafer, birinin kalbini kazanmaktır.
Güzel bir galibiyet ama daha bitmedi.
1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı.
Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
Zafer imkansız gibi görülebilir ama aslında öyle değil.
Tom onun seçimdeki zaferi için Mary'yi kutladı.
Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.
sizin ordularınızın kazanacağı zafere önayak olacaktır.
Hannibal ilk büyük zaferini Tagus Nehri'nde kazanmıştı.
ve İmparatorun Wagram'daki zaferinin yolunu açtı.
Issus Muharebesi çarpıcı bir zaferdi Alexander için.
Zafer bizimdir.
Zafer çok can pahasına kazanıldı.
Turnuvadaki zaferini kutlamama izin ver.
Okumadan üniversiteden mezun olmak zaferdir, değil mi?
Böyle önemli bir zafer için çok küçük bir fiyat.
Şiddetli bir savaş İsveç için tarihi bir zafere yol açtı.
Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.
Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda
, ancak zaferi kazanmaya yardımcı olarak cesurca karşılık veren genç askerlerinden etkilendi.
Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.
3-0'lık bir futbol skoru kesinlikle bir zaferdir.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
O gün Müslüman Ordusu Ayn Calut'ta büyük bir zafer kazandı.
ve sistemli, ev ev yaklaşımı nihai zaferi… yüksek bir fiyata sağladı.
Bu, yüksek bir fiyata kazanılan çarpıcı bir zaferdi - Davout'un dört
Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -
ve Fransız kuvvetlerini Ocaña'da İspanyollara karşı ezici bir zafere götürdü.
İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.