Examples of using "Noah" in a sentence and their turkish translations:
Neden Noah o iki sivrisineği ezmedi?
Ama Nuh RAB'bin gözünde lütuf buldu.
Nuh, Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.
Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu?
Nuh beş yüz yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham ve Yafet adlı oğulları doğdu.
Nuh'un öyküsü şuydu: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.
Nuh, tufan ve hayvanlar öyküsüne çok benziyor olmasıydı.
Yeryüzünde tufan koptuğu zaman Nuh altı yüz yaşındaydı.
Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh'a gelip gemiye bindiler.
Nuh'un doğumundan sonra Lemek beş yüz doksan beş yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
Nuh karısı, oğulları ve gelinleriyle birlikte gemiden çıktı.
Nuh'un üç oğlu bunlardı. Yeryüzüne yayılan bütün insanlar onlardan türedi.
Tanrı, Nuh'u ve oğullarını kutsayarak, "Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun" dedi.
- İnsanları tanıdıkça, Nuh'un gemiye niye sadece hayvanları aldığını daha iyi anlıyorum.
- İnsanları tanıdıkça Nuh'un gemiye sadece hayvanları almasının hikmetini daha iyi idrak ediyorum.
Nuh RAB'bin bütün buyruklarını yerine getirdi.
Nuh RAB'be bir sunak yaptı. Orada temiz sayılan hayvanların ve kuşların hepsinden yakmalık sunular sundu.
Gemiden çıkan Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'ın babasıydı.
Tanrı, Nuh'a "Kendimle yeryüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi budur" dedi.
Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için hep birlikte gemiye bindiler.
Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti. Şarap içip sarhoş oldu, çadırının içinde çırılçıplak uzandı.
Nuh tufandan sonra üç yüz elli yıl daha yaşadı. Toplam dokuz yüz elli yıl yaşadıktan sonra öldü.
Sonra Tanrı Nuh'u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı. Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı.
Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.
Nuh ayıldığında küçük oğlunun ne yaptığını anladı ve şöyle dedi: "Kenan'a lanet olsun, köleler kölesi olsun kardeşlerine."
Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.
Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı. Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu.
Lemek yüz seksen iki yaşındayken bir oğlu oldu. "RAB'bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak" diyerek çocuğa Nuh adını verdi.
Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca toprağın kurumuş olduğunu gördü.
RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh'la gemidekiler kaldı.
Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh'a, "İnsanlığa son vereceğim" dedi, "Çünkü onların yüzünden yeryüzü zorbalık doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim."
RAB Nuh'a, "Bütün ailenle birlikte gemiye bin" dedi, "Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum."
Nuh, oğulları Sam, Ham ve Yafet, Nuh'un karısı ve üç gelini tam o gün gemiye bindiler.
Tanrı Nuh'a, "Karın, oğulların ve gelinlerinle birlikte gemiden çık" dedi, "Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hayvanları, sürüngenleri de çıkar. Türesinler, verimli olsunlar ve yeryüzünde çoğalsınlar."
Tanrı Nuh'a ve oğullarına şöyle dedi: "Sizinle ve gelecek kuşaklarınızla, sizinle birlikteki bütün canlılarla, kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, gemiden çıkan bütün hayvanlarla antlaşmamı sürdürmek istiyorum."
Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.
Onlarla birlikte her tür hayvan - evcil hayvanların, sürüngenlerin, kuşlarla uçan yaratıkların her türü - gemiye bindi. Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh'un yanına gelip gemiye bindi.