Translation of "Mosquitoes" in Turkish

Caribou hate mosquitoes.

Caribou sivrisineklerden nefret eder.

Mosquitoes carry malaria.

Sivrisinekler sıtma taşırlar.

I hate mosquitoes.

Sivrisineklerden nefret ediyorum.

Mosquitoes are insects.

Sivrisinekler böcektir.

Ghosts, mosquitoes, flamingos, flowers,

hayaletlere, sivrisineklere, flamingolara, çiçeklere,

The mosquitoes are annoying.

Sivrisinekler sinir bozuyor.

I'm afraid of mosquitoes.

Sivrisineklerden korkarım.

Malaria is carried by mosquitoes.

Sıtma sivrisinekler tarafından taşınır.

I got bitten by mosquitoes.

Sivrisinekler tarafından ısırıldım.

Mosquitoes are carriers of diseases.

Sivrisinekler hastalık taşıyıcılarıdır.

I hate and despise mosquitoes.

Sivrisineklerden iğreniyorum ve nefret ediyorum.

Tom often complains about mosquitoes.

Tom sık sık sivrisineklerden şikayet ediyor.

- Did you know that mosquitoes have teeth?
- Did you know mosquitoes have teeth?

Sivrisineklerin dişleri olduğunu biliyor muydun?

There are mosquitoes even in Greece.

Yunanistan'da bile sivrisinekler var.

The mosquitoes will eat you alive.

Sivrisinekler seni canlı canlı yerler.

Mosquitoes are a vector for disease.

Sivrisinekler hastalık için taşıyıcıdırlar.

They say that garlic repels mosquitoes.

Onlar sarımsağın sivrisinekleri ittiğini söylüyor.

A swarm of mosquitoes followed him.

Bir sivrisinek sürüsü onu takip etti.

Are you being bitten by mosquitoes?

Sivrisinekler tarafından ısırılıyor musun?

I'm being eaten alive by mosquitoes.

Sivrisinekler tarafından canlı canlı yenildim.

Tom says mosquitoes don't bother Mary.

Tom sivrisineklerin Mary'yi rahatsız etmediğini söylüyor.

Malaria is a disease that mosquitoes carry.

Sıtma, sivrisineklerin taşıdığı bir hastalıktır.

Flies and mosquitoes interfered with his meditation.

Sinekler ve sivrisinekler onun meditasyonuna müdahale ettiler.

Dengue is spread by Aedes aegypti mosquitoes.

Dang, Sarı Humma Sivrisineği tarafından yayılır.

I was harried by mosquitoes last night.

Dün gece sivrisinekler tarafından rahatsız edildim.

Why didn't Noah swat those two mosquitoes?

Neden Noah o iki sivrisineği ezmedi?

Malaria is a disease spread by mosquitoes.

Sıtma sivrisinekler tarafından yayılan bir hastalıktır.

We were being eaten alive by mosquitoes.

Sivrisinekler tarafından canlı canlı yenildik.

Mosquitoes are the bane of my existence.

Sivrisinekler varoluşumun felaketidir.

There are a lot of mosquitoes here.

Burada bir sürü sivrisinek var.

- Tom and Mary say mosquitoes don't bother them.
- Tom and Mary say that mosquitoes don't bother them.

Tom ve Mary, sivrisineklerin onları rahatsız etmediğini söylüyor.

Mosquitoes in Minnesota are as big as storks.

Minnesota'da sivrisinekler leylek kadar büyüktür.

This net here is to keep off mosquitoes.

Buradaki ağ, sivrisinekleri uzak tutmak içindir.

I hate mosquitoes, but they seem to love me.

Sivrisineklerden nefret ediyorum ama onlar beni seviyor gibi görünüyor.

I shut the window to keep the mosquitoes out.

Sivrisinekleri dışarıda tutmak için pencereyi kapadım.

I was bitten by mosquitoes all over my arms.

Bütün kollarımın üstü sivrisinekler tarafından ısırıldı.

There sure are a lot of mosquitoes in this room.

Bu odada kesinlikle çok sivrisinek var.

We had to shut the window because of the mosquitoes.

Sivrisinekler nedeniyle pencereyi kapatmamız gerekiyordu.

The mosquitoes are really bad here. I'm getting eaten alive.

Sivrisinekler burada gerçekten kötü. Canlı canlı yeniliyorum.

So we want to investigate how the mosquitoes make their song.

Sivrisineklerin şarkılarını nasıl yaptıklarını araştırmak istedik.

Because females are the only mosquitoes that are attracted to humans.

çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler.

Tom quickly closed the door before any mosquitoes could get in.

Tom sivrisinekler içeri giremeden önce kapıyı hızla kapattı.

Mosquitoes consider human beings a dangerous but necessary source of nutrition.

Sivrisinekler insanoğlunu tehlikeli fakat gerekli bir beslenme kaynağı olarak görüyorlar.

Mosquitoes seem to be more attracted to people wearing dark clothes.

Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.

With leeches, snakes and mosquitoes, good natural deterrents for any invading army.

sülükler, yılanlar ve sivrisineklerle, işgalci herhangi bir ordu için iyi doğal caydırıcılar.

Yesterday night, I was almost bitten to death by the laboratory mosquitoes.

Dün gece kobay sivrisinekler tarafından öldüresiye ısırıldım.

Mosquitoes are perhaps one of the most dangerous animals in the world.

Sivrisinekler belki de dünyadaki en tehlikeli hayvanlardan biridir.

We had to close the windows so that the mosquitoes wouldn't come in.

Sivrisinekler içeri girmesin diye pencereleri kapatmak zorunda kaldık.

Someone told me that people with type O blood attract more mosquitoes than people with any other blood type.

Biri bana tip 0 kanı olan insanların diğer kan tipi olan insanlardan daha fazla sivrisinek çektiğini söyledi.

I've heard that if you drink beer you are more likely to be bitten by mosquitoes than if you don't drink beer.

Bira içersen muhtmelen içmediğin zamankinden daha fazla sivrisinekler tarafından ısırılacağını duydum.