Translation of "Negotiations" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Negotiations" in a sentence and their turkish translations:

The negotiations failed.

- Müzakereler sonuçsuz kaldı.
- Görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Our negotiations broke off.

Görüşmelerimiz koptu.

The negotiations progressed slowly.

Görüşmeler yavaşça ilerledi.

The negotiations have ended.

Görüşmeler sona erdi.

Negotiations lasted many days.

Müzakereler birkaç gün sürdü.

The negotiations have begun.

Müzakereler başladı.

We're still in negotiations.

Hala müzakerelerde bulunuyoruz.

Negotiations are going nowhere.

Müzakerelerden bir sonuç çıkmıyor.

- We have been watching your negotiations.
- We've been watching your negotiations.

Müzakerelerinizi izlemekteyiz.

- How are the negotiations going?
- How are the negotiations coming along?

- Müzakereler nasıl gidiyor?
- Görüşmeler nasıl gidiyor?

- We continued negotiations with the company.
- We resumed negotiations with that company.

Biz o şirketle görüşmelere devam ettik.

We're not finished with negotiations.

Müzakerelerle işimiz bitmedi.

Negotiations are still going on.

Görüşmeler hala devam ediyor.

Negotiations are proceeding very slowly.

Görüşmeler çok yavaş ilerliyor.

We continued negotiations with the company.

Şirket ile görüşmelere devam ettik.

We're in the middle of negotiations.

Birkaç iş görüşmesinin ortasındayız.

How are the negotiations coming along?

Müzakereler nasıl gidiyor?

Both countries entered into peace negotiations.

Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.

All took part in the negotiations.

Herkes görüşmelerde yer aldı.

The negotiations took place in Boston.

Müzakereler Boston'da gerçekleşti.

The negotiations are in full swing.

- Görüşmeler tüm hızıyla sürüyor.
- Müzakereler hız kesmeden devam ediyor.

The peace negotiations will start this week.

Barış görüşmeleri bu hafta başlayacak.

We have agreed to continue the negotiations.

Müzakerelere devam etmeyi kararlaştırdık.

Multilateral trade negotiations ran aground over import quotas.

Çok taraflı ticaret müzakereleri ithalat kotaları üzerinde şapa oturdu.

We have to set the scene for negotiations.

Biz müzakereler için sahne ayarlamak zorundayız.

A breakdown in the negotiations will mean war.

Müzakerelerde bir bozulma savaş anlamına gelecektir.

The negotiations are at a very delicate stage.

Görüşmeler çok hassas bir aşamada.

I blame him for our failure in the negotiations.

Müzakerelerdeki başarısızlığımız için onu suçluyorum.

After months of negotiations, the peace treaty was completed.

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.

How long do you think the negotiations will take?

Müzakerelerin ne kadar süreceğini düşünüyorsunuz?

Let's see how the negotiations pan out before we decide.

Karar vermeden önce müzakerelerin nasıl sonuçlanacağını görelim.

Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.

İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..

It looks as if Tom is trying to slow down the negotiations.

Tom sanki müzakereleri yavaşlatmaya çalışıyor gibi görünüyor.

Even so, he did not accept the terms, he merely agreed to reopen negotiations.

Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,

It seems that negotiations with the Chinese government are going in the right direction…

Görünüşe göre Çin hükümeti ile görüşmeler doğru yönde ilerliyor ...

The negotiations are aimed at ending the worst diplomatic crisis between the two countries.

Müzakerelerin amacı, iki ülke arasındaki en kötü diplomatik krizin sona ermesi.