Examples of using "Nowhere" in a sentence and their turkish translations:
Olduğu yerde saymak.
O hiçbir yerde.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
Bir yere vardığımız yok.
Bizim gidecek yerimiz yok.
...saklanacak yer yoktur.
Saklanacak bir yer yok.
Gidecek hiçbir yer yok.
Çalışacak hiçbir yer yok.
Daha otuzuma çok var.
Bu hiçbir yere gitmiyor.
Aniden ortaya çıktı.
Hiç hazır değiliz.
Tom hiçbir yere gitmiyor.
Müzakerelerden bir sonuç çıkmıyor.
Tom bulunacak bir yerde değil.
Tom'un gidecek bir yeri yok.
Tom görünürde hiçbir yerde değildi.
Tom'un gidecek başka yeri yok.
Tom görülecek bir yerde değildi.
O seni hiçbir yere götürmez.
Oturmak için hiç yer kalmadı.
Onların gidecek bir yeri yok.
Kalacak hiçbir yerim yok.
Dalkavukluk seni hiçbir yere götürmez.
Bağırmakla bir yere varamazsın.
Saklanacak bir yer yoktu.
Gidecek bir yerim yok.
- Tom bir anda ortaya çıktı.
- Tom çıkageldi.
- Tom apansız ortaya çıktı.
Tom'un gidecek yeri yoktu.
O görünürde yoktu.
Bu bizi hiçbir yere götürmüyor.
Bir anda çıkıverdi.
Birden oluverdi.
Saklanacak hiçbir yerimiz yok.
Biz sınıra yakın hiçbir yerde değiliz.
Saklanacak hiçbir yerim yoktu.
Onlar hiçbir yerde görünmüyorlar.
Gidecek bir yerim yoktu.
Gidecek başka bir yer yok.
Oturacak bir yer yok.
Sami'nin gidecek hiçbir yeri yok.
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
Tom bulunacak bir yerde değil.
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
Gidecek hiçbir yerin yok.
Bulunacak hiçbir yerde yoklardı.
Saklanacak bir yerim kalmadı.
Tom hiçbir yerde görülmedi.
Dönecek başka bir yerim yok.
Tom'un gidecek yeri yok.
Tom'un kaçacak yeri yok.
Saklanabileceğimiz bir yer yoktu.
Onların gidecek başka yeri yok.
Gidecek başka bir yerim yoktu.
Gidecek başka bir yerim yok.
O hiçbir yerde bulunmadı.
- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.
Yiyecek alacak hiçbir yer yoktu.
Ben bu yaz hiçbir yere gitmedim.
Tom'un işinin bitmesine daha çok var.
Tom hiçbir yerde yoktu.
Tom'un dönecek hiçbir yeri yoktu.
Tom'un gitmek için hiç yeri yok.
Gitmeniz için hiç yer yok.
Gitmemiz için hiç yer yok.
Gitmeleri için hiç yer yok.
Gitmesi için hiç yer yok.
Onun gitmesi için hiçbir yer yok.
Cehalet hayatında sizi hiçbir yere götürmez.
Bu sorunlarla bir yere varamıyoruz.
Tom hiçbir yerde dışarı çıkmadı.
Bir anda bir araba ortaya çıktı.
Fadıl, bisikleti olmadan hiçbir yere gitmedi.
Tom'un gidecek bir yeri yok.
Sami hiçbir yerde bulunmadı.
Tom gidecek bir yeri olmadığını söyledi.
- Hiçliğin ortasında kaybolduk!
- Dağ başında kaybolduk.
- Kör itin öldüğü yerde kaybolduk.
- Bu ücra yerde kaybolduk.
- Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yerde kaybolduk.
- Bu ıssız yerde kaybolduk.
Yeryüzünde olmayı tercih ettiğim bir yer yok.
Belge hiçbir yerde bulunmadı.
O, planları ile hiçbir yere varamaz.
- Tom bilinmeyen bir yerdeydi.
- Tom kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeydi.
Tom hâlâ görülecek hiçbir yerde değil.
Bu öğleden sonra gidecek bir yerim yok.
Geceyi geçirmek için hiçbir yerim yok.
- Ben bilinmeyen bir yerde yaşıyorum.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde yaşıyorum.
- Ücra bir yerde yaşıyorum.
Tom bilinmeyen bir yerde yaşıyor.
Karısı hiçbir yerde görülmedi.
Benim çantam hiçbir yerde bulunmadı.
Hiçbir yer güvenli değildir.
Evrak çantam hiçbir yerde bulunamadı.
Fadıl hiçliğin ortasına kadar sürdü.
Bu gece uyumak için hiçbir yerim yok.
Viyana'nın hamsterleri kapana kısılmıştır. Dışarı çıkamazlar.
Istakozun kaçma şansı yoktu.
Başı dertte insanların çoğunlukla dönecek yeri yoktur.
Tom kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde yaşıyor.
Tom ve Mary görülecek hiçbir yerde değildi.
Sağduyu olmadan bilgi seni biryere götürmez.