Translation of "Mystery" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Mystery" in a sentence and their turkish translations:

Mystery prevails.

Gizem galip gelir.

- I solved the mystery.
- I've solved the mystery.

- Gizemi çözdüm.
- Esrarı çözdüm.
- Sırrı çözdüm.
- Gizi çözdüm.

The mystery deepens.

Gizemim derinleşiyor.

Tom likes mystery.

Tom gizemi sever.

Tunguska still keeps mystery

Tunguska hala gizemini koruyor

What's the big mystery?

Büyük gizem nedir?

Life is a mystery.

Hayat bir sırdır.

Tom is a mystery.

Tom bir sırdır.

This mystery is solved.

Bu gizem çözüldü.

That remains a mystery.

O bir sır olarak kalır.

I solved the mystery.

Gizemi çözdüm.

We've solved that mystery.

Biz o sırrı çözdük.

Mary solved the mystery.

Mary, gizemi çözdü.

Tom solved the mystery.

Tom sırrı çözdü.

The mystery remains unsolved.

Gizem çözülmemiş kalıyor.

The mystery only deepened.

Gizem sadece derinleşti.

It's still a mystery.

Hâlâ gizemini koruyor.

The murder remains a mystery.

Cinayet gizem olarak kalır.

The mystery still remains unsolved.

Sır hâlâ çözülmeden duruyor.

Has anybody solved this mystery?

- Herhangi biri bu sırrı çözdü mü?
- Bu gizemi çözen biri oldu mu?

Have you solved the mystery?

Gizemi çözdün mü?

That will remain a mystery.

O bir sır olarak kalacak.

I like reading mystery novels.

Gizem romanlarını okumayı seviyorum.

So what's the big mystery?

Peki büyük gizem nedir?

Has anyone solved that mystery?

O gizemi biri çözdü mü?

Do you enjoy mystery novels?

Gizem romanlarından hoşlanıyor musun?

Life is a great mystery.

Hayat büyük bir sırdır.

Everyone thinks I'm a mystery.

Herkes benim bir gizem olduğumu düşünür.

What's your favorite mystery novel?

Favori gizem romanın nedir?

Mary is a mystery shopper.

Mary gizli müşteridir.

Layla's death was a mystery.

Leyla'nın ölümü bir gizemdi.

Do you like mystery novels?

Gizem romanlarını sever misin?

And Göbeklitepe still keeps its mystery

ve göbeklitepe hala gizemini koruyor

We've got a mystery to solve.

Çözecek bir gizemimiz var.

Don't you just love a mystery?

- Sadece bir gizemi sevmiyor musun?
- Sadece bir gizemi sevmez misin?

Love is mystery and misery indefinitely.

- Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
- Aşk, mütemadiyen sır ve yoksulluktur.

What happened next was a mystery.

- Daha sonra ne olduğu bir gizemdi.
- Ardından gelen şey bir gizemdi.

Can you help solve this mystery?

Bu gizemi çözmeye yardımcı olabilir misiniz?

Sami was reading a mystery book.

Sami gizemli bir kitap okuyordu.

Tom is reading a mystery novel.

Tom gizemli bir roman okuyor.

This is a mystery to us.

Bu bizim için bir gizem.

I'm here to address this great mystery.

Bu büyük gizemi ele almak için buradayım.

The dream was a mystery to me.

Rüya benim için bir gizemdi.

She became famous as a mystery writer.

O, gizemli bir yazar olarak ünlü oldu.

This is all a mystery to me.

Bu benim için tamamen bir sır.

He had no difficulty explaining the mystery.

O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

As the story advances, the mystery unravels.

Hikaye ilerledikçe gizem çözülür.

When will that mystery be cleared up?

Bu gizem ne zaman çözülecek?

The detective has successfully solved the mystery.

Dedektif gizemi çözmeyi başardı.

Can you help me solve a mystery?

Bir sırrı çözmeme yardımcı olabilir misin?

This seems to be an impenetrable mystery,

Bu çözülemez bir gizem gibi görünüyor,

The mystery of life is beyond human understanding.

Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır.

Why he killed himself is still a mystery.

Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ bir sır.

Don't tell me the end of the mystery.

Bana gizemin sonu söyleme.

What happened to them is still a mystery.

Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.

He has an air of mystery about him.

Onun hakkında gizemli bir havası var.

He had no difficulty in explaining the mystery.

Gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

Let's see if we can solve that mystery.

O gizemi çözebilip çözemeyeceğimizi görelim.

No one has succeeded in solving the mystery.

Hiç kimse gizemi çözmede başarılı olmadı.

Do you have any clue to the mystery?

Gizem için herhangi bir ipucun var mı?

The mystery of her death was never solved.

Onun ölüm sırrı asla çözülmedi.

Do you know how to solve this mystery?

Bu gizemin nasıl çözüleceğini biliyor musun?

This is the key to the whole mystery.

Bu, bütün gizemin anahtarıdır.

For thirty years, the deaths remained a mystery.

Otuz yıldır ölümler bir sır kaldı.

The murder remained a mystery for 24 years.

Cinayet 24 yıldır bir sır kaldı.

- How that could've happened is a mystery to me.
- How that could have happened is a mystery to me.

Bunun nasıl olabildiği benim için bir gizem.

It is still a mystery who wrote the letter.

Mektubu kimin yazdığı hala bir sır.

It is a complete mystery what caused the accident.

Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.

It is a mystery how they escaped from prison.

Onların hapishaneden nasıl kaçtıkları bir sırdır.

It is a mystery why he quit his job.

İşini niçin bıraktığı bir sırdır.

It is still a mystery why she killed herself.

Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ sır.

How and when life began is still a mystery.

Yaşamın nasıl ve ne zaman başladığı hala bir gizemdir.

Tom is a bit of a mystery to us.

Tom bizim için biraz gizemdir.

The cause of his death still remains a mystery.

Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır.

We never got a clear explanation of the mystery.

Gizem hakkında asla net bir açıklama yapmadık.

Its origin and purpose is still a total mystery.

Onun kökeni ve amacı hala tam bir sırdır.

There is no greater mystery in life than love.

Dünyada aşktan daha büyük bir gizem yoktur.

The origins of these people is shrouded in mystery.

Bu insanların kökenleri belirsizdir.

This letter is the only key to the mystery.

Bu mektup, gizemin tek anahtarıdır.

Informal diction is always full of mystery and surrealism.

Resmi olmayan diksiyon her zaman gizem ve gerçeküstücülükle doludur.

It's a mystery to me why they came here

Onların neden buraya geldikleri benim için bir sır.

Why scorpions glow under ultraviolet light is still a mystery.

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.

Let's try to solve the mystery starting with these questions.

önce bu sorulardan başlayarak gizemi çözmeye çalışalım

- Nature is full of mystery.
- Life is full of mysteries.

Doğa gizemle doludur.

Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.

There was an air of mystery about the whole affair.

Bütün mesele hakkında gizemli bir hava vardı.

I think it a mystery why he killed his wife.

Onun neden karısını öldürdüğünün sır olduğunu düşünüyorum.

The cause of Tom's death is still shrouded in mystery.

Tom'un ölüm nedeni hâlâ belirsiz.

- I think that why he killed his wife is a mystery.
- I think the reason why he killed his wife is still a mystery.

Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır.

An orangutan. What he's doing up at midnight is a mystery.

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

It is a mystery why he did not finish the poem.

Onun şiiri niçin bitirmediği bir sır.

I think that why he killed his wife is a mystery.

Onun, karısını neden öldürdüğünün bir gizem olduğunu düşünüyorum.

- Space is full of mystery.
- The universe is full of secrets.

Evren sırlarla dolu.

It is still a mystery why he suddenly left the town.

Onun kasabayı aniden terk etmesinin nedeni hala bir sır.

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.

Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

The only mystery in life is why the kamikaze pilots wore helmets.

Hayattaki yegâne gizem, kamikaze pilotlarının neden kask taktığıdır.