Translation of "Missing" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Missing" in a sentence and their turkish translations:

- What is missing?
- What's missing?

Ne eksik?

- Something's missing.
- Something is missing.

Bir şey eksik.

- Tom is missing.
- Tom's missing.

Tom eksik.

- Who's missing?
- Who is missing?

Kim eksik?

- Nothing is missing.
- Nothing's missing.

Hiçbir şey eksik değil.

- Someone's missing.
- There's someone missing.

- Eksik biri var.
- Kayıp biri var.

Someone's missing.

- Birisi kayıp.
- Birisi eksik.

It's missing.

O eksik.

- Is anything missing?
- Has anything gone missing?

Bir şey eksik mi?

- Tom's missing.
- Tom went missing.
- Tom was absent.

Tom yoktu.

- Fadil was reported missing.
- Sami was reported missing.

Fadıl'ın kayıp olduğu bildirildi.

The missing cub.

Kayıp yavru.

This was missing.

Bu eksikti.

There's something missing.

Eksik bir şey var.

I'm missing something.

- Ben bir şey özlüyorum.
- Bir şey kaçırıyorum.
- Kaçırdığım bir şey var.

Everything is missing.

Her şey eksik.

Tom went missing.

Tom kayboldu.

Tom isn't missing.

- Tom özlemiyor.
- Tom kayıp değil.

Is Tom missing?

Tom kayıp mı?

One is missing.

Biri kayıp.

What're we missing?

Biz ne kaçırıyoruz?

I'm missing you.

Ben seni özlüyorum.

Fadil is missing.

Fadil kayıp.

Fadil went missing.

Fadıl kayboldu.

A screw's missing.

Bir vida eksik.

Layla went missing.

Leyla kayboldu.

My gun's missing.

Benim silahım kayıp.

- There is a fork missing.
- One fork is missing.

- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.

- There is a page missing.
- There's a page missing.

Eksik bir sayfa var.

- Tom's not missing, is he?
- Tom isn't missing, is he?

Tom eksik değil, değil mi?

The files are missing.

Dosyalar eksik.

I'm missing a sock.

Ben bir çorabı kaybediyorum.

Am I missing something?

Bir şey mi kaçırıyorum?

We're missing something here.

Burada bir şey kaçırıyoruz.

Aren't we missing something?

Bir şey kaçırmıyor muyuz?

Maybe we're missing something.

Belki bir şey kaçırıyoruz.

My luggage is missing.

Bagajım kayıp.

I know what's missing.

Neyin eksik olduğunu biliyorum.

You're not missing much.

Çok eksik değilsin.

You're not missing anything.

Hiçbir şey kaçırmıyorsun.

What am I missing?

- Ben ne kaçırıyorum?
- Gözden kaçırdığım ne?
- Atladığım şey ne?

Am I missing anything?

Herhangi bir şey kaçırıyor muyum?

There's a girl missing.

Eksik bir kız var.

One fork is missing.

Bir çatal kayıp.

Tom's keys are missing.

Tom'un anahtarları kayıp.

The period is missing.

Nokta yok.

Mary's cat is missing.

Mary'nin kedisi kayıp.

Luke's cat is missing.

Luke'un kedisi kayıp.

We're still missing one.

Hala bir tane eksik.

My baggage is missing.

Bagajım kayıp.

Dan is still missing.

Dan hala kayıp.

Aren't you missing anyone?

Herhangi birini özlemiyor musun?

Something is definitely missing.

Bir şey kesinlikle eksik.

Dozens are still missing.

Düzinelercesi hala kayıp.

Our cat is missing.

Kedimiz kayıp.

There's no one missing.

Eksik kimse yok.

Tom has gone missing.

Tom kayboldu.

Tom is still missing.

Tom hâlâ kayıp.

A child is missing.

Bir çocuk kayıp.

Tom can't be missing.

Tom kayıp olamaz.

Tom's plane went missing.

Tom'un uçağı kayboldu.

Dan's gun was missing.

Dan'in silahı kayıptı.

Are you missing something?

Bir şey kaçırıyor musun?

Tom's suitcase is missing.

Tom'un bavulu kayıp.

Tom's family is missing.

Tom'un ailesi kayıp.

We reported him missing.

Onun kayıp olduğunu rapor ettik.

Tom reported Mary missing.

Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.

Tom's cat is missing.

Tom'un kedisi kayıp.

A fork is missing.

Bir çatal eksik.

Tom went missing yesterday.

Tom dün kayboldu.

My cat is missing.

Benim kedim kayıp.

Tom's gun is missing.

Tom'un silahı kayıp.

Tom's parents are missing.

Tom'un ebeveynleri kayıp.

Tom's dog is missing.

Tom'un köpeği kayıp.

My wife is missing.

Karım kayıp.

No one is missing.

Hiç kimse kayıp değil.

Layla was still missing.

Leyla hâlâ kayıptı.

Aren't you missing something?

Bir şey özlemiyor musun?

My suitcase is missing.

Bavulum kayıp.

Are you missing Tom?

Tom'u özlüyor musun?

Sami's shoes were missing.

Sami'nin ayakkabıları kayıptı.

Sami was still missing.

Sami hala kayıptı.

Sami reported Layla missing.

Sami, Leyla'nın kayıp olduğunu bildirdi.

Sami's wife went missing.

Sami'nin karısı kayboldu.

There's a piece missing.

Kayıp bir parça var.

Sami was declared missing.

Sami kayıp ilan edildi.

Sami's suitcases were missing.

Sami'nin valizleri kayıptı.