Examples of using "Nothing's" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey bozuk değil.
Hiçbir şey kolay değildir.
Hiçbir şey orada değil.
Hiçbir şey hareket etmiyor.
- Hiçbir şey bozuk değil.
- Hiçbir şey kırık değil.
Hiçbir şey kutsal değil.
Onun bir sorunu yok.
aslında hiçbir şey değişmemiş.
Hiçbir şey değiştirilmedi.
Gerçekten hiçbir şey değişmedi.
Hiçbir şeye dokunulmamış.
Henüz hiçbir şey değişmedi.
Henüz hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şey onun için yeterince iyi değil.
Hiçbir şeyin yanlış olmadığını umuyorum.
Hiçbir şey olmuyor gibi davran.
Orada hiçbir şey olmuyor.
Şu anda hiçbir şey olmuyor.
Benim bir şeyim yok.
Senin bir sorunun yok.
Bizim bir sorunumuz yok.
Onların bir sorunu yok.
Onun bir sorunu yok.
Hiçbir şey hayatımı değiştirmeyecek.
Beni artık hiçbir şey burada tutamıyor.
Hiçbir şey değişmedi.
Hiçbir şey yanlış değil.
Hiçbir şey çalışmıyor.
Hiçbir şey ücretsiz değil.
Hiçbir şeyin yanlış olmadığından emin misin?
ve henüz hiçbir şey çözülmedi.
Hiçbir şey mükemmel değildir.
Hiçbir şeyin bozuk olmadığını umuyorum.
Hiçbir şey eksik değil.
Hiçbir şey yanlış gitmeyecek.
Bu gece bir şey olmayacak.
Hiçbir şey onun için yeterince iyi değil.
Bugün hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor.
Asla hiçbir şey değişmeyecek.
Hiçbir şey olmuyor.
Hiçbir şey sizin gitmenizi engellemiyor.
Hiçbir şey senin için yeterince iyi değil.
Hiçbir şey bizim için yeterince iyi değil.
Hiçbir şey benim için yeterince iyi değil.
Benim Fransızcamda bir şey yok.
- Hiçbir şey yanlış değilmiş gibi davranma.
- Hiçbir şey yanlış değilmişçesine davranma.
Televizyonda hiçbir şey yok.
Tom hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Hiçbir şey değiştirilmedi.
Sana hiçbir şey olmayacak.
Tom'a hiçbir şey olmayacak.
Ona hiçbir şey olmadığını umuyorum.
Umarım ona bir şey olmamıştır.
Tom, Mary'nin hiçbir şey yanlış değilmiş gibi davranmasına inanamıyor.
Hiçbir şeyin kırık olmadığından emin olmak istiyorum.
Hiçbir şey devam etmiyor.
Neredeyse şafak vakti ve henüz bir şey olmadı.
Hiçbir şey önemli değil.
Hiçbir şey aynı değil.
Ona geldiğinde hiçbir şey belli değil.
Hiçbir şey olmayacağından emin misin?
Henüz bir şey olmadı ama olacağından eminim.
Sana olan aşkımı hiçbir şey değiştirmeyecek.
Bak, bir şeyi yok işte.
Tom'un bir şeyi yok.
Allah için hiçbir şey imkansız değildir.
Hiçbir şey olmayacak.
- Orada bir şey yok.
- Orada bir şey kalmadı.
Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
Hiçbir şey Tom için yeterince iyi değil.
Bana bir şey olmayacak.
Hiçbir şey barış kadar önemli değildir.
Ona hiçbir şey olmadığını umuyorum.
Umarım Tom'a hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şey onlar için yeterince iyi değil.
Tom'la ilgili sorun olan bir şey yok.
Tom sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.